“...artık kadın olarak bana düşen haklardan yararlanarak kendimi korumayı biliyorum...Erkeklerin karşısında yenilmeden ayakta durabiliyorum. Yalnız benim bazı erkeklerin karşısında belimi büken tek şey okur-yazar olmayışım. Yani toplumumuzun adlandırışıyla cahil yaşıyor olmam. Karamsarlığa düşüpde, düşündüğüm oluyor ben de okuyup meslek sahibi olabilirdim, belki yalnız kenar mahallede yaşayıp gözü sonradan açılan, sözünü hayatın çekilmezliğinden geçtikten sonra ve 4 çocuk annesi olduktan sonra sadece eşine geçiren bir kadın değil de, tüm topluma ve çevresine hitap eden bir kadın olabilirdim duygusu içerisindeyim. Ama yine de böyle bir toplumda yaşayıp sonradan da olsa kadın haklarının bilincinde olmanın gururunu yaşıyorum.”
Altın, yaş 39, Şanlıurfa
“.... I know now how to protect myself by making use of women's rights...I can stand on my own before men without being defeated. The only thing that makes me weak against men, however, is my illiteracy. In our society's words, I live in ignorance. Sometimes, I feel pessimistic and think that I could be one of the women who has a job and education. Maybe, my words could be taken seriously not just by my husband only after I have already born four children, have gone through all the difficulties of life and have developed a late consciousness; but rather I have the feeling that I could have become a woman who would have been able to effectively address and influence her community and society. Still I am proud of having developed a consciousness of women's rights, living in such a society, even though it came at a later time."
Altın, age 39, Şanlıurfa (arka kapaktan)