#smrgKİTABEVİ E. E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256470798
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199232791
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
131
Basım Yeri:
Erzurum
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
187,00
Taksitli fiyat: 9 x 22,86
Havale/EFT ile: 181,39
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199232791
620003
E. E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri -        2024
E. E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri - 2024 #smrgKİTABEVİ
187.00
Uzun bir geçmişe sahip olan Türk kütüphaneleri Osmanlı Dönemi'nde gelişme göstererek vakıf kültürünün önemli bir parçasını meydana getirmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Batı'da gerçekleşen matbaa, aydınlanma hareketleri gibi gelişmelere geç kalınması, kütüphanelerdeki kitap sayısının Batı'daki kütüphanelere oranla giderek azalmasına neden olmuştur. Osmanlı Dönemi'nde başkent ağırlıklı olmak üzere çok sayıda kütüphane kurulmasına rağmen kütüphanecilik faaliyetlerinin belli kurallara göre yapılamaması, kütüphanecilik alanında eğitilmiş kütüphanecilerin bulunmaması bu faaliyetlerinin gerçek anlamda yapılmadığını göstermektedir. Kütüphaneciliğin temeli olacak yasal düzenlemeler, kütüphaneciliğin bir meslek olarak görülüp kütüphaneci yetiştirmek üzere yurt dışına öğrenci göndermek ve bu çalışmaları yapan kurumlar oluşturmak Atatürk Dönemi'nde gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Bu çerçevede bilgi ve kültürün aktarımında önemli aktörlerden biri olan kütüphaneler, eğitim ve kültür kurumları arasında kabul edilerek yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bir toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimi, o toplumun eğitim seviyesiyle doğru orantılıdır. Bu yadsınamaz gerçeğin farkında olan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra diğer kültürel kurumlarla birlikte Türk toplumunda köklü bir geçmişe sahip olan kütüphanelere de önem verilmiştir. Bu kapsamda, Batı tarzında modern kütüphane binaları ve kütüphanecilik anlayışı inşa edilmeye çalışılmış, çıkarılan kanunlarla da hukuki altyapı oluşturulmuştur. Böylece Cumhuriyet'in ilanından önce Türk-Müslüman topluluğunun vakıf kütüphane geleneği ile kurulan kütüphaneler, Atatürk Dönemi'nde modern ve evrensel bir kimlik kazanmıştır. Yapılan çalışmada Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olduğu süre içerisinde, ülkenin kalkınması amacıyla her alanda olduğu gibi kütüphanelerle ilgili önemli kararların da bizzat kendi imzası ile alındığının tespit edilmiş olması, O'nun kütüphanelere verdiği önemi göstermesi açısından oldukça değerlidir. Atatürk önderliğinde 1933'te Üniversite Reformu ile ülkedeki en yüksek eğitim kurumu olan İstanbul Darülfünün'u kapatılarak yerine batı tarzı çağdaş eğitim kurumu olan İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Böylece Türk gençliğinin daha modern pozitif bilim dallarında eğitim alması ve bu eğitimli kitle ile ülkenin ayağa kalkacağına inanılmıştır. Almanya'da dini ve siyasi görüşü yüzünden zulme uğrayan alanında dünyaca ünlü bilim insanları Atatürk Türkiye'sine sığınarak hem çalışma hem de yaşam hakkı elde etmişlerdir. Tıp başta olmak üzere hukuk, iktisat, fen bilimleri, ziraat gibi alanlarda çok kıymetli Alman bilim insanları aileleri ile 1933'ten itibaren gelmeye başlamıştır. Bu kapsam da kütüphanecilik alanında ihtisas yapmış uzmanlar da Türkiye'ye gelerek Türk kütüphaneciliğinin gelişmesine katkı sunmuştur. Ayrıca üniversite kütüphanelerinde mülteci Alman bilim insanları da gönüllü olarak hizmet etmiştir. Örneğin Ord. Prof. Dr. Fritz Neumark İktisat Fakültesi Kütüphanesinin oluşması için gönüllü olarak aylarca kütüphanede çalışmalarda bulunmuş ve bu hizmet için ücret almamıştır. “Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri” başlıklı çalışmanın ortaya çıkma süreci 2016 yılında not defterime “özgün kitap çalışması” olacak şeklinde not düşmemle birlikte başladı. Şöyle ki Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde Prof. Dr. S. Esin Dayı'nın danışmanlığında “Darülfünûn'dan Üniversite Sürecine; Türkiye'ye Gelen Mülteci Alman Bilim İnsanları” başlıklı tez çalışması için 2016 senesinde Ankara'da arşiv çalışması için arşivlerde araştırma yapmıştım. Bu kapsamda Ankara Hukuk Fakültesi'nde 1943-1952 yılları arasında görev alan Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in personel arşivleri için araştırma yaparken fakülte kütüphanesinde de belge vs. bulurum diyerek ziyaret etmiştim. Emekliliği yaklaşmış kütüphane görevlisine doktora tez konusu hakkında bilgi aktarınca; “işte yıllarca çekmecemde sakladığım defterin sarrafı geldi” diyerek bana E. Hirsch'in Kütüphane Karar Defterini kadife bir bezin arasında çıkarıp vermişti. Ernst Hirsch'in İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Kütüphane çalışmalarında bulunduğunu daha önceki okumalarımdan biliyordum. Fakat Ankara Hukuk Fakültesi içinde böyle kapsamlı bir kütüphane çalışması yaptığını “Hukuk Fakültesi Kütüphane Karar Defterini” detaylıca inceleyince hayretler içinde öğrenmiştim. Çünkü mülteci Alman bir hoca vazifesi dışında kütüphane komisyon başkanlığı yapmış ve kendi Türkçe el yazısı ile kütüphanenin ete kemiğe bürünmesi için birçok karara imza atmıştır. Kütüphane görevlisi memur bey; “sen bu defterin kıymetini bilir bunun üzerine bir şeyler yazarsın” diyerek defterin fotoğraflarını çektirip tekrardan kilitli çekmecesine koymuştu. Çalışmanın amacı ise 1933'te ülkesinden kovulmuş bir mülteci Alman bilim insanının görevi hukuk dersleri vermek ve öğrenci yetiştirmek iken görev aldığı kurumlarda eğitimin her alanında emek harcadığını ortaya çıkarmaktır. Hiçbir vazifesi yok iken gönüllü olarak ücret almandan aylarca fakülte kitaplığının gelişmesi için çalışmıştır. Ülkemize böyle önemli katkılarda bulunmuş Ernst Hirsch gibi değerli mülteci akademisyenlerin bu tarz katkılarını gün yüzüne çıkarmak adına “Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri” başlıklı çalışma kaleme alınmıştır. Ayrıca Ernst Hirsch 1933'te geldiği İstanbul Üniversitesinde Hukuk fakültesinde görev almıştır. Almanya'da Adolf Hitler Ari ırktan gelmeyenlerin Alman vatandaşlığından çıkarılması yasasını yürürlüğe girince Ernst Hirsch gibi çok sayıda Mülteci Alman bilim insanı Haymatlos/Vatansız kalmıştır. Türkiye ise böyle kıymetli bilim insanlarının Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak üniversitelerde rahatça görevlerini yapmaları için Türk Vatandaşlığı teklif etmiştir. Bu kapsamda Ernst Hirsch başta olmak üzere Ord. Prof. Dr. Fritz Neumark gibi çoğu akademisyen 1940'lı yıllardan itibaren Haymatlos olmaktan kurtulmuşlardır. Ord. Prof. Dr. Ernst Hirsch 1942'de Türk vatandaşı olarak okunuşu ve yazışı Türk dil kurallarına uygun olması için Ernst “Hirş” soyadını almıştır. Bundan dolayı 1933-1942 yılları arasında soyadı Almanca olarak “Hirsch” 1942'den itibaren vefat ettiği 1979 tarihine kadar Türkçe “Hirş” soyadını gururla kullanmaya devam etmiştir. “Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri” başlıklı çalışmanın kaleme alınmasında başta Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphanesinde görevlisi Memur Bey'e, defterdeki el yazısının transkripsiyonu konusunda önemli derecede katkı veren Manavgat Ayşe-Rıza Kasapoğlu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdiresi Dilek Tansel Hanım'a ve değerli eleştirileri ve yönlendirmeleri ile katkı veren dostum ve meslektaşım Doç. Dr. Orhan Turan'a teşekkürü borç bilirim.
Uzun bir geçmişe sahip olan Türk kütüphaneleri Osmanlı Dönemi'nde gelişme göstererek vakıf kültürünün önemli bir parçasını meydana getirmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Batı'da gerçekleşen matbaa, aydınlanma hareketleri gibi gelişmelere geç kalınması, kütüphanelerdeki kitap sayısının Batı'daki kütüphanelere oranla giderek azalmasına neden olmuştur. Osmanlı Dönemi'nde başkent ağırlıklı olmak üzere çok sayıda kütüphane kurulmasına rağmen kütüphanecilik faaliyetlerinin belli kurallara göre yapılamaması, kütüphanecilik alanında eğitilmiş kütüphanecilerin bulunmaması bu faaliyetlerinin gerçek anlamda yapılmadığını göstermektedir. Kütüphaneciliğin temeli olacak yasal düzenlemeler, kütüphaneciliğin bir meslek olarak görülüp kütüphaneci yetiştirmek üzere yurt dışına öğrenci göndermek ve bu çalışmaları yapan kurumlar oluşturmak Atatürk Dönemi'nde gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Bu çerçevede bilgi ve kültürün aktarımında önemli aktörlerden biri olan kütüphaneler, eğitim ve kültür kurumları arasında kabul edilerek yeniden yapılanma sürecine girmiştir. Bir toplumun sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimi, o toplumun eğitim seviyesiyle doğru orantılıdır. Bu yadsınamaz gerçeğin farkında olan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra diğer kültürel kurumlarla birlikte Türk toplumunda köklü bir geçmişe sahip olan kütüphanelere de önem verilmiştir. Bu kapsamda, Batı tarzında modern kütüphane binaları ve kütüphanecilik anlayışı inşa edilmeye çalışılmış, çıkarılan kanunlarla da hukuki altyapı oluşturulmuştur. Böylece Cumhuriyet'in ilanından önce Türk-Müslüman topluluğunun vakıf kütüphane geleneği ile kurulan kütüphaneler, Atatürk Dönemi'nde modern ve evrensel bir kimlik kazanmıştır. Yapılan çalışmada Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olduğu süre içerisinde, ülkenin kalkınması amacıyla her alanda olduğu gibi kütüphanelerle ilgili önemli kararların da bizzat kendi imzası ile alındığının tespit edilmiş olması, O'nun kütüphanelere verdiği önemi göstermesi açısından oldukça değerlidir. Atatürk önderliğinde 1933'te Üniversite Reformu ile ülkedeki en yüksek eğitim kurumu olan İstanbul Darülfünün'u kapatılarak yerine batı tarzı çağdaş eğitim kurumu olan İstanbul Üniversitesi kurulmuştur. Böylece Türk gençliğinin daha modern pozitif bilim dallarında eğitim alması ve bu eğitimli kitle ile ülkenin ayağa kalkacağına inanılmıştır. Almanya'da dini ve siyasi görüşü yüzünden zulme uğrayan alanında dünyaca ünlü bilim insanları Atatürk Türkiye'sine sığınarak hem çalışma hem de yaşam hakkı elde etmişlerdir. Tıp başta olmak üzere hukuk, iktisat, fen bilimleri, ziraat gibi alanlarda çok kıymetli Alman bilim insanları aileleri ile 1933'ten itibaren gelmeye başlamıştır. Bu kapsam da kütüphanecilik alanında ihtisas yapmış uzmanlar da Türkiye'ye gelerek Türk kütüphaneciliğinin gelişmesine katkı sunmuştur. Ayrıca üniversite kütüphanelerinde mülteci Alman bilim insanları da gönüllü olarak hizmet etmiştir. Örneğin Ord. Prof. Dr. Fritz Neumark İktisat Fakültesi Kütüphanesinin oluşması için gönüllü olarak aylarca kütüphanede çalışmalarda bulunmuş ve bu hizmet için ücret almamıştır. “Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri” başlıklı çalışmanın ortaya çıkma süreci 2016 yılında not defterime “özgün kitap çalışması” olacak şeklinde not düşmemle birlikte başladı. Şöyle ki Atatürk Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde Prof. Dr. S. Esin Dayı'nın danışmanlığında “Darülfünûn'dan Üniversite Sürecine; Türkiye'ye Gelen Mülteci Alman Bilim İnsanları” başlıklı tez çalışması için 2016 senesinde Ankara'da arşiv çalışması için arşivlerde araştırma yapmıştım. Bu kapsamda Ankara Hukuk Fakültesi'nde 1943-1952 yılları arasında görev alan Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in personel arşivleri için araştırma yaparken fakülte kütüphanesinde de belge vs. bulurum diyerek ziyaret etmiştim. Emekliliği yaklaşmış kütüphane görevlisine doktora tez konusu hakkında bilgi aktarınca; “işte yıllarca çekmecemde sakladığım defterin sarrafı geldi” diyerek bana E. Hirsch'in Kütüphane Karar Defterini kadife bir bezin arasında çıkarıp vermişti. Ernst Hirsch'in İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Kütüphane çalışmalarında bulunduğunu daha önceki okumalarımdan biliyordum. Fakat Ankara Hukuk Fakültesi içinde böyle kapsamlı bir kütüphane çalışması yaptığını “Hukuk Fakültesi Kütüphane Karar Defterini” detaylıca inceleyince hayretler içinde öğrenmiştim. Çünkü mülteci Alman bir hoca vazifesi dışında kütüphane komisyon başkanlığı yapmış ve kendi Türkçe el yazısı ile kütüphanenin ete kemiğe bürünmesi için birçok karara imza atmıştır. Kütüphane görevlisi memur bey; “sen bu defterin kıymetini bilir bunun üzerine bir şeyler yazarsın” diyerek defterin fotoğraflarını çektirip tekrardan kilitli çekmecesine koymuştu. Çalışmanın amacı ise 1933'te ülkesinden kovulmuş bir mülteci Alman bilim insanının görevi hukuk dersleri vermek ve öğrenci yetiştirmek iken görev aldığı kurumlarda eğitimin her alanında emek harcadığını ortaya çıkarmaktır. Hiçbir vazifesi yok iken gönüllü olarak ücret almandan aylarca fakülte kitaplığının gelişmesi için çalışmıştır. Ülkemize böyle önemli katkılarda bulunmuş Ernst Hirsch gibi değerli mülteci akademisyenlerin bu tarz katkılarını gün yüzüne çıkarmak adına “Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri” başlıklı çalışma kaleme alınmıştır. Ayrıca Ernst Hirsch 1933'te geldiği İstanbul Üniversitesinde Hukuk fakültesinde görev almıştır. Almanya'da Adolf Hitler Ari ırktan gelmeyenlerin Alman vatandaşlığından çıkarılması yasasını yürürlüğe girince Ernst Hirsch gibi çok sayıda Mülteci Alman bilim insanı Haymatlos/Vatansız kalmıştır. Türkiye ise böyle kıymetli bilim insanlarının Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak üniversitelerde rahatça görevlerini yapmaları için Türk Vatandaşlığı teklif etmiştir. Bu kapsamda Ernst Hirsch başta olmak üzere Ord. Prof. Dr. Fritz Neumark gibi çoğu akademisyen 1940'lı yıllardan itibaren Haymatlos olmaktan kurtulmuşlardır. Ord. Prof. Dr. Ernst Hirsch 1942'de Türk vatandaşı olarak okunuşu ve yazışı Türk dil kurallarına uygun olması için Ernst “Hirş” soyadını almıştır. Bundan dolayı 1933-1942 yılları arasında soyadı Almanca olarak “Hirsch” 1942'den itibaren vefat ettiği 1979 tarihine kadar Türkçe “Hirş” soyadını gururla kullanmaya devam etmiştir. “Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch'in Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphane Defteri” başlıklı çalışmanın kaleme alınmasında başta Ankara Hukuk Fakültesi Kütüphanesinde görevlisi Memur Bey'e, defterdeki el yazısının transkripsiyonu konusunda önemli derecede katkı veren Manavgat Ayşe-Rıza Kasapoğlu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdiresi Dilek Tansel Hanım'a ve değerli eleştirileri ve yönlendirmeleri ile katkı veren dostum ve meslektaşım Doç. Dr. Orhan Turan'a teşekkürü borç bilirim.
Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 99,11    198,22   
3 67,32    201,96   
6 35,53    213,18   
9 24,73    222,53   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 97,24    194,48   
3 66,07    198,22   
6 33,66    201,96   
9 22,86    205,70   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 97,24    194,48   
3 66,07    198,22   
6 33,66    201,96   
9 22,86    205,70   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 97,24    194,48   
3 66,07    198,22   
6 33,66    201,96   
9 22,86    205,70   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 97,24    194,48   
3 66,07    198,22   
6 33,66    201,96   
9 22,86    205,70   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 97,24    194,48   
3 66,07    198,22   
6 33,66    201,96   
9 22,86    205,70   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 187,00    187,00   
2 -    -   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat