#smrgKİTABEVİ Ebedi Kutsal Ezeli Kurban Çok Tanrılılıktan Tek Tanrılılığa Kutsal ve Kurbanlık Mekanizmaları -
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Araştırma İnceleme Dizisi: 242
ISBN-10:
9789750507267
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
208 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
127,80
Havale/EFT ile:
123,97
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199113953
499690
https://www.simurgkitabevi.com/ebedi-kutsal-ezeli-kurban-cok-tanrililiktan-tek-tanrililiga-kutsal-ve-kurbanlik-mekanizmalari
Ebedi Kutsal Ezeli Kurban Çok Tanrılılıktan Tek Tanrılılığa Kutsal ve Kurbanlık Mekanizmaları - #smrgKİTABEVİ
127.80
Hepimizin dilinde, medyanın sürekli farklı biçimlerde, reality show'larda ya da haberler adı altında bize sunduğu "kurbanlar" silsilesi, neden bu kadar el eriminde, hayatlarımızın içindedirler? Televizyonlarda gördüğümüz, dünyanın öteki ucundaki felaketzedeler, doğal afet ve savaş kurbanlarıyla özdeşleşerek, ölümün şiddetine maruz kalmış bu insanlar için neden bu denli kolaylıkla hep birlikte ağlanır, hatta toplumsal dayanışmaya dönüşerek, yardımlar toplanır? Öte yandan, aynı insanlar, vatanın bütünlüğünü korumak, iç ve dış düşmanların -olası- saldırılarına karşı savaşmaya, "hayatlarını vermeye" hazırdırlar. Babalar ve hatta anneler, Türkiye'de olduğu gibi, "kutsal vatan görevi" için, devletin yasalarının üstünlüğüne inanarak, erkek çocuklarını askerliğe davul-zurna ve bayraklar eşliğinde gönderirlerken, aynı ebeveynler, devlet yasalarını hiçe sayarak, kız çocuklarını, töreler adına nasıl kurban edebilirler?
Kutsallığın işlevselliğinin yok olduğu modern toplumlarda, nasıl olur da "Kurban" yeni bir sosyal kategori gibi ortaya çıkabilir? Elinizdeki kitap, bu soruların peşine düşüp antropolojiden din tarihine, sosyal teoriye ve siyaset felsefesine uzanıyor... Düşünceyi derinleştiren, kışkırtan, yeni pencereler açan bir çalışma..
(Tanıtım Bülteninden)
Hepimizin dilinde, medyanın sürekli farklı biçimlerde, reality show'larda ya da haberler adı altında bize sunduğu "kurbanlar" silsilesi, neden bu kadar el eriminde, hayatlarımızın içindedirler? Televizyonlarda gördüğümüz, dünyanın öteki ucundaki felaketzedeler, doğal afet ve savaş kurbanlarıyla özdeşleşerek, ölümün şiddetine maruz kalmış bu insanlar için neden bu denli kolaylıkla hep birlikte ağlanır, hatta toplumsal dayanışmaya dönüşerek, yardımlar toplanır? Öte yandan, aynı insanlar, vatanın bütünlüğünü korumak, iç ve dış düşmanların -olası- saldırılarına karşı savaşmaya, "hayatlarını vermeye" hazırdırlar. Babalar ve hatta anneler, Türkiye'de olduğu gibi, "kutsal vatan görevi" için, devletin yasalarının üstünlüğüne inanarak, erkek çocuklarını askerliğe davul-zurna ve bayraklar eşliğinde gönderirlerken, aynı ebeveynler, devlet yasalarını hiçe sayarak, kız çocuklarını, töreler adına nasıl kurban edebilirler?
Kutsallığın işlevselliğinin yok olduğu modern toplumlarda, nasıl olur da "Kurban" yeni bir sosyal kategori gibi ortaya çıkabilir? Elinizdeki kitap, bu soruların peşine düşüp antropolojiden din tarihine, sosyal teoriye ve siyaset felsefesine uzanıyor... Düşünceyi derinleştiren, kışkırtan, yeni pencereler açan bir çalışma..
(Tanıtım Bülteninden)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.