#smrgKİTABEVİ Edebiyatta Sinemada Televizyonda Tür Kuramı : Temel Metinler - 2018
Tanımlanabilir mi, yoksa tarihsel süreçte tanımı sürekli değişen, dönüşen bir kavram mıdır?
Toplumdan topluma değişiklik gösterir mi?
Sayıca sonlu mu sonsuz mudur?
Dahası, ne işe yarar bu tür denen şey?
Kültür ürünlerini sınıflandırmak bize ne kazandırır, ne kaybettirir?
Tek bir ürün farklı türlere ait olabilir mi?
Peki türsüz metin var mıdır?
Türsel uzlaşımlarla iyi geçinmek ya da çatışmak ne anlama gelir?
İşte bu kitabın amacı, edebiyatta, sinemada ve televizyonda tam da bu sorular çevresinde yürütülen tür tartışmalarına odaklanmak, bu konuda en sık atıf yapılan önemli makaleleri bir araya getirmekti. Kuşkusuz pek çok makale arasından bir seçim yapmak gerekiyordu ve nihayetinde 12 makale Türkçeleştirildi.
Bu kitap, geniş bir bağlamda “tür kuramı” üzerinde duran ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Edebiyatta, sinemada ve televizyonda tür meselesine yönelik farklı bakış açılarını, tartışma odaklarını ve geçişkenlikleri değerlendirebilmek için bir zemin sunuyor ayrıca.
Türleri tanımlama girişimini Daniel Chandler'ın ifadesiyle “kuramsal bir mayın tarlası”nda gezinmeye benzetirsek, bu kitaptaki yazıların her biri de kendi bakış açılarıyla bu tarlada konum ve yol almaya çalışıyor.
Tanımlanabilir mi, yoksa tarihsel süreçte tanımı sürekli değişen, dönüşen bir kavram mıdır?
Toplumdan topluma değişiklik gösterir mi?
Sayıca sonlu mu sonsuz mudur?
Dahası, ne işe yarar bu tür denen şey?
Kültür ürünlerini sınıflandırmak bize ne kazandırır, ne kaybettirir?
Tek bir ürün farklı türlere ait olabilir mi?
Peki türsüz metin var mıdır?
Türsel uzlaşımlarla iyi geçinmek ya da çatışmak ne anlama gelir?
İşte bu kitabın amacı, edebiyatta, sinemada ve televizyonda tam da bu sorular çevresinde yürütülen tür tartışmalarına odaklanmak, bu konuda en sık atıf yapılan önemli makaleleri bir araya getirmekti. Kuşkusuz pek çok makale arasından bir seçim yapmak gerekiyordu ve nihayetinde 12 makale Türkçeleştirildi.
Bu kitap, geniş bir bağlamda “tür kuramı” üzerinde duran ilk kitap olma özelliğini taşıyor. Edebiyatta, sinemada ve televizyonda tür meselesine yönelik farklı bakış açılarını, tartışma odaklarını ve geçişkenlikleri değerlendirebilmek için bir zemin sunuyor ayrıca.
Türleri tanımlama girişimini Daniel Chandler'ın ifadesiyle “kuramsal bir mayın tarlası”nda gezinmeye benzetirsek, bu kitaptaki yazıların her biri de kendi bakış açılarıyla bu tarlada konum ve yol almaya çalışıyor.