#smrgKİTABEVİ Efendilik Savaşı - 2023

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Umut Matbaacılık
Dizi Adı:
Fakir Baykurt Kitaplığı 17
ISBN-10:
9750406737
Hazırlayan:
Resimleyen: Kubilay Dağbatıran
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199172583
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
170 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199172583
558703
Efendilik Savaşı -        2023
Efendilik Savaşı - 2023 #smrgKİTABEVİ
0.00
Fakir Baykurt, öyku¨lerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylu¨nu¨n maddi ve manevi du¨nyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, gu¨nlu¨k konuşma dilini öyku¨ye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bu¨rokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1959'da yapılan Efendilik Savaşı'nı yeniden okurla buluşturuyoruz:

“Bu havadisin dumanı u¨stu¨ndeyken, bir ikindi vakti, ayağındaki mestlerin yırtığını yamatmak için, Beytullah Hoca bize geldi. Onun geldiğinde Ramazan uyku çekiyordu. Anam, akşam içinyaprak sarması yapıyordu. Ben, anama yardım etmekte olan teyzemin, anadan öksu¨z, babadan yetim ve genç yaşında kocasından dul kalan teyzemin dizine yattım: “Nedir seninle alıp veremediği tanrının? Ne biçim iş, ne biçim adalet bu?” diye şakalaşıp duruyordum. Birden giriverdi kapıdan. Nasıl derlenip toparlandık, anam nasıl Ramazan'ı uyardı, bir anda nasıl oldu bunlar? bilmiyorum... Altına minder attık, oturttuk. Elini öptu¨k.“Hoş geldin, safa geldin, evimize bereket getirdin!” dedik. Hiç o seksen yaşın adamı değil. Dinç mi dinç! Kendi yönu¨nde hala kafası işliyor. Söz ettiği konularda onu yanıltmak gu¨ç. Okuduğu arapça ayetleri hiç du¨şu¨nmeden çeviriveriyor...” (Yaran Dede'nin Taşları)

Fakir Baykurt, öyku¨lerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylu¨nu¨n maddi ve manevi du¨nyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, gu¨nlu¨k konuşma dilini öyku¨ye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bu¨rokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1959'da yapılan Efendilik Savaşı'nı yeniden okurla buluşturuyoruz:

“Bu havadisin dumanı u¨stu¨ndeyken, bir ikindi vakti, ayağındaki mestlerin yırtığını yamatmak için, Beytullah Hoca bize geldi. Onun geldiğinde Ramazan uyku çekiyordu. Anam, akşam içinyaprak sarması yapıyordu. Ben, anama yardım etmekte olan teyzemin, anadan öksu¨z, babadan yetim ve genç yaşında kocasından dul kalan teyzemin dizine yattım: “Nedir seninle alıp veremediği tanrının? Ne biçim iş, ne biçim adalet bu?” diye şakalaşıp duruyordum. Birden giriverdi kapıdan. Nasıl derlenip toparlandık, anam nasıl Ramazan'ı uyardı, bir anda nasıl oldu bunlar? bilmiyorum... Altına minder attık, oturttuk. Elini öptu¨k.“Hoş geldin, safa geldin, evimize bereket getirdin!” dedik. Hiç o seksen yaşın adamı değil. Dinç mi dinç! Kendi yönu¨nde hala kafası işliyor. Söz ettiği konularda onu yanıltmak gu¨ç. Okuduğu arapça ayetleri hiç du¨şu¨nmeden çeviriveriyor...” (Yaran Dede'nin Taşları)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat