#smrgKİTABEVİ Ege Adalarının Unutulan Halkı : Rodos ve İstanköy Türkleri - 2019
Bu niteliğiyle kitabın, uluslararası bir boyutu vardır. Yunanistan resmi ideolojisinin adalarda yaşamakta olan Türkleri, ”Müslümanlaştırılmış Yunan” olarak kabul ettiği günümüzde, yabancı bilim kişi ve uzmanlarının Rodos ve İstanköy'deki Türk varlığını nesnel olarak var saymaları önemli bir aşama olarak görülmelidir.
Bu bağlamda kitabın temel amacı, Rodos ve İstanköy Türklerinin kültürel sorunlarının çözümü konularında taleplerinin iletilmesi ve uluslararası farkındalığın oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.
Adalar Türkleri; Rodos ve İstanköy Türklerinin kültürel kimliği kabul edilmelidir, çift dillilik temelli okullar yeniden açılmalıdır ve adalardaki Osmanlı Türklerinden kalan mimari eserler korunmalıdır, gibi taleplere sahiptir.
Bu talepler aslında, bütün halkların kültürel kimliklerinin kabulü, ana dillerini öğrenme ve kullanma ile ibadet özgürlüğü gibi sosyal ve kültürel hayatın başat değerlerini korumak ve sürdürmek gayretlerini ifade eden evrensel insanlık haklarını içermektedir.
Rodos ve İstanköy Türkleri, adalarda varlıklarını sürdürmeye çalışan bir avuç azınlıktır ve Onların giderek asimilasyonu, bir anlamda insanlığın ve kendine has bir kültürün yok edilmesi demektir. Bu çığlığa, Dünya Kamuoyu yanıt vermek zorundadır.
Bu niteliğiyle kitabın, uluslararası bir boyutu vardır. Yunanistan resmi ideolojisinin adalarda yaşamakta olan Türkleri, ”Müslümanlaştırılmış Yunan” olarak kabul ettiği günümüzde, yabancı bilim kişi ve uzmanlarının Rodos ve İstanköy'deki Türk varlığını nesnel olarak var saymaları önemli bir aşama olarak görülmelidir.
Bu bağlamda kitabın temel amacı, Rodos ve İstanköy Türklerinin kültürel sorunlarının çözümü konularında taleplerinin iletilmesi ve uluslararası farkındalığın oluşturulmasına katkıda bulunmaktır.
Adalar Türkleri; Rodos ve İstanköy Türklerinin kültürel kimliği kabul edilmelidir, çift dillilik temelli okullar yeniden açılmalıdır ve adalardaki Osmanlı Türklerinden kalan mimari eserler korunmalıdır, gibi taleplere sahiptir.
Bu talepler aslında, bütün halkların kültürel kimliklerinin kabulü, ana dillerini öğrenme ve kullanma ile ibadet özgürlüğü gibi sosyal ve kültürel hayatın başat değerlerini korumak ve sürdürmek gayretlerini ifade eden evrensel insanlık haklarını içermektedir.
Rodos ve İstanköy Türkleri, adalarda varlıklarını sürdürmeye çalışan bir avuç azınlıktır ve Onların giderek asimilasyonu, bir anlamda insanlığın ve kendine has bir kültürün yok edilmesi demektir. Bu çığlığa, Dünya Kamuoyu yanıt vermek zorundadır.