#smrgKİTABEVİ Eğitim Mirasımız Köy Enstitüleri Uygulanabilirliği ve Model Çalışmaları -
Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği'nin (KAVEG) 18 Nisan 2008'de gerçekleştirdiği sempozyumda, Köy Enstitüleri'nin kuruluş ve yıkılış nedenlerine de değinilirken ağırlıklı olarak evrensel özellikleri bilimsel olarak anlatıldığı ve günümüze uyarlanabilirliği tartışılmıştır.
Köy Enstitüleri 68 yıldır çeşitli nedenlerle Türkiye'nin gündemindedir. Bir görüşe göre, bu kurumlar o günlerin tarihsel koşullarında ortaya çıkmış ve zamanını doldurmuştur. Yeniden gündeme getirilmeleri ancak anma amaçlı olabilir.
Oysa, gerçek öyle değildir. Köy Enstitüleri sisteminin Türkiye'yi de aşan evrensel bir boyutu vardır. Anayasalar yurttaşına; “eğitim hakkı” öngörür. Herşeyden önce, 1940'lı yıllarda Köy Enstitüleri sistemi ile anayasamızın öngördüğü eğitim hakkı, ülkemiz insanına hakkıyla verilmiştir. Yeniden yapılanan Cumhuriyet Türkiyesi'nde yurttaş, demokrasinin anlamını bu eğitim sistemi içinde kavramıştır. 12-13 yaşlarındayken köyünden kopup, özgür ve moral değerleri sağlam bir yaşam ortamında parasız yatılı okuduğu için, doğru bir kişilik eğitimi almıştır. Öğretmenleri seçkin olduğu için de, mesleğini iyi öğrenmiştir.
Köy Enstitüleri sistemi, yalnızca öğretmenlik mesleğini değil diğer meslekleri de; yalnızca orta kısmı değil yüksek eğitim ve öğrenimi de kapsar. Dönemin politik koşulları gereği planlandığı şekilde uygulanamamış, daha doğru bir deyimle baltalanmıştır.
Köy Enstitülerini Araştırma ve Eğitimi Geliştirme Derneği'nin (KAVEG) 18 Nisan 2008'de gerçekleştirdiği sempozyumda, Köy Enstitüleri'nin kuruluş ve yıkılış nedenlerine de değinilirken ağırlıklı olarak evrensel özellikleri bilimsel olarak anlatıldığı ve günümüze uyarlanabilirliği tartışılmıştır.
Köy Enstitüleri 68 yıldır çeşitli nedenlerle Türkiye'nin gündemindedir. Bir görüşe göre, bu kurumlar o günlerin tarihsel koşullarında ortaya çıkmış ve zamanını doldurmuştur. Yeniden gündeme getirilmeleri ancak anma amaçlı olabilir.
Oysa, gerçek öyle değildir. Köy Enstitüleri sisteminin Türkiye'yi de aşan evrensel bir boyutu vardır. Anayasalar yurttaşına; “eğitim hakkı” öngörür. Herşeyden önce, 1940'lı yıllarda Köy Enstitüleri sistemi ile anayasamızın öngördüğü eğitim hakkı, ülkemiz insanına hakkıyla verilmiştir. Yeniden yapılanan Cumhuriyet Türkiyesi'nde yurttaş, demokrasinin anlamını bu eğitim sistemi içinde kavramıştır. 12-13 yaşlarındayken köyünden kopup, özgür ve moral değerleri sağlam bir yaşam ortamında parasız yatılı okuduğu için, doğru bir kişilik eğitimi almıştır. Öğretmenleri seçkin olduğu için de, mesleğini iyi öğrenmiştir.
Köy Enstitüleri sistemi, yalnızca öğretmenlik mesleğini değil diğer meslekleri de; yalnızca orta kısmı değil yüksek eğitim ve öğrenimi de kapsar. Dönemin politik koşulları gereği planlandığı şekilde uygulanamamış, daha doğru bir deyimle baltalanmıştır.