#smrgKİTABEVİ Eğitimde Araştırma Yöntemleri - 2023
Bu bakımdan belirli yöntemsel süreçlere dayalı olarak geçerliliği test ve kabul edilmiş sistemli bilgiler bütünü ve “entelektüel bir etkinlik çıktısı” olarak tanımlanabilecek olan bilimsel bilginin; eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, her türlü gelişmenin ve kalkınmanın en kritik ve itici gücü olduğu, kabul gören bir gerçektir. Bu bağlamda bilimsel anlayış ile kalkınmayı sağlayan bilimsel üretim düzeyi arasında pozitif bir korelasyon olduğunu ifade etmek mümkündür. Bilimsel düşünme ve değerlendirme becerisi gelişmemiş bireylerden oluşan toplumsal kesimlerin; veri temelli, akıl ve sağduyuya dayalı çözümler geliştirmesi beklenemez. Bu durumun, toplumsal çatışmalar, bölünmeler ve karşıtlıklar üzerinden beşerî ve sosyal sermayenin tükenişine yol açan bir süreci doğurması kuvvetle muhtemeldir.
Sağlıklı bir toplum açısından her bireyin temel düzeyde düşünme ve araştırma becerilerine sahip olması ve aklın öncülüğünde, bilim ve veri temelli bir yaklaşımla olay ve olguları değerlendirmesi, hayati öneme sahiptir. Özellikle eğitimcilerin bu bağlamda sahip olacağı yeterliklerin, toplumun geleceğini belirleyecek nesillerin yetişmesi açısından kritik bir değere sahip olduğunu ifade etmek mümkündür. Bu kitap, yukarıda ifade edilen temel hususlara dayalı olarak öncelikle eğitimciler olmak üzere bilimsel araştırmaya ilgi duyan bireyleri hedef alarak hazırlanmıştır. Bu bakımdan kitabın, lisans ve lisansüstü öğrenciler başta olmak üzere araştırma sürecine ilişkin yeterliklerini geliştirmek isteyen hizmet içindeki öğretmenler ve tüm araştırmacı adayları için bir başlangıç ve başvuru kaynağı olarak önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektir.
Bu bakımdan belirli yöntemsel süreçlere dayalı olarak geçerliliği test ve kabul edilmiş sistemli bilgiler bütünü ve “entelektüel bir etkinlik çıktısı” olarak tanımlanabilecek olan bilimsel bilginin; eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, her türlü gelişmenin ve kalkınmanın en kritik ve itici gücü olduğu, kabul gören bir gerçektir. Bu bağlamda bilimsel anlayış ile kalkınmayı sağlayan bilimsel üretim düzeyi arasında pozitif bir korelasyon olduğunu ifade etmek mümkündür. Bilimsel düşünme ve değerlendirme becerisi gelişmemiş bireylerden oluşan toplumsal kesimlerin; veri temelli, akıl ve sağduyuya dayalı çözümler geliştirmesi beklenemez. Bu durumun, toplumsal çatışmalar, bölünmeler ve karşıtlıklar üzerinden beşerî ve sosyal sermayenin tükenişine yol açan bir süreci doğurması kuvvetle muhtemeldir.
Sağlıklı bir toplum açısından her bireyin temel düzeyde düşünme ve araştırma becerilerine sahip olması ve aklın öncülüğünde, bilim ve veri temelli bir yaklaşımla olay ve olguları değerlendirmesi, hayati öneme sahiptir. Özellikle eğitimcilerin bu bağlamda sahip olacağı yeterliklerin, toplumun geleceğini belirleyecek nesillerin yetişmesi açısından kritik bir değere sahip olduğunu ifade etmek mümkündür. Bu kitap, yukarıda ifade edilen temel hususlara dayalı olarak öncelikle eğitimciler olmak üzere bilimsel araştırmaya ilgi duyan bireyleri hedef alarak hazırlanmıştır. Bu bakımdan kitabın, lisans ve lisansüstü öğrenciler başta olmak üzere araştırma sürecine ilişkin yeterliklerini geliştirmek isteyen hizmet içindeki öğretmenler ve tüm araştırmacı adayları için bir başlangıç ve başvuru kaynağı olarak önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektir.