"Biz tarihi, 'geçmişte ne olduğunu merak ettiğimiz için' değil, geçmişte yaşananların 'ne gibi sonuçlara yol açtığını' görmek ve anlamak için inceliyoruz. Yani asıl endişemiz, 'dünü' değil; 'bugünü' ve hatta 'yarını' görmek ve değerlendirmek. Ve bu konuda bize en yoğun ışık tutacak gelişmeler, hiç kuşkusuz 'yakın tarihimizin' gelişmeleri.
"Bu dizi, bu amaca yönelik olarak hazırlandı."
Yeni Türk Devleti, "askeri ve siyasi zaferini, iktisadi zaferle taçlandırmak' amacını benimsemiş, "siyasi ve askeri zaferlerin iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça kalıcı olamayacağı" ilkesinden hareket etmişti. Bu anlamda "iktisadi zafer" ya da "ekonomik gelişme", savaşım sonunda elde edilen zaferi bütünleyici ve aynı zamanda onu pekiştirici bir unsur olarak algılanıyor ve öyle sunuluyordu. Bu dönemde ekonomik gelişmeye nasıl ulaşılmaya çalışıldığı ve bu anlamda ne gibi sonuçlar elde edildiği bu çalışmanın temel konusudur. Ancak konu, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu simgeleyen 1920'li yıllarla sınırlanmamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk çeyrek yüzyılında ele alınmıştır. (Arka kapaktan)
"Biz tarihi, 'geçmişte ne olduğunu merak ettiğimiz için' değil, geçmişte yaşananların 'ne gibi sonuçlara yol açtığını' görmek ve anlamak için inceliyoruz. Yani asıl endişemiz, 'dünü' değil; 'bugünü' ve hatta 'yarını' görmek ve değerlendirmek. Ve bu konuda bize en yoğun ışık tutacak gelişmeler, hiç kuşkusuz 'yakın tarihimizin' gelişmeleri.
"Bu dizi, bu amaca yönelik olarak hazırlandı."
Yeni Türk Devleti, "askeri ve siyasi zaferini, iktisadi zaferle taçlandırmak' amacını benimsemiş, "siyasi ve askeri zaferlerin iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça kalıcı olamayacağı" ilkesinden hareket etmişti. Bu anlamda "iktisadi zafer" ya da "ekonomik gelişme", savaşım sonunda elde edilen zaferi bütünleyici ve aynı zamanda onu pekiştirici bir unsur olarak algılanıyor ve öyle sunuluyordu. Bu dönemde ekonomik gelişmeye nasıl ulaşılmaya çalışıldığı ve bu anlamda ne gibi sonuçlar elde edildiği bu çalışmanın temel konusudur. Ancak konu, yalnızca Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu simgeleyen 1920'li yıllarla sınırlanmamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk çeyrek yüzyılında ele alınmıştır. (Arka kapaktan)