#smrgKİTABEVİ Ekphrasis: Görünür ve Söylenir Arasında Geçitler -

Kondisyon:
Yeni
Dizi Adı:
Sanat - Kuram Dizisi
ISBN-10:
9786059894098
Stok Kodu:
1199189841
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
192 s.
Basım Yeri:
Kocaeli
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199189841
575873
Ekphrasis: Görünür ve Söylenir Arasında Geçitler -
Ekphrasis: Görünür ve Söylenir Arasında Geçitler - #smrgKİTABEVİ
0.00
Sanat tarihçisi Barış Acar'ın üç cilt olarak kurduğu Ekphrasis'in ilk cildi "Görünü ve Söylenir Arasında Geçitler"; Türkiye ve Çağdaş Sanat ağı üzerine özgün ve eleştirelbir yaklaşım sunuyor.

Barış Acar'ın son 15 yılda kaleme aldığı bu metinlerin "meramlarının", sanat tarihi, yapıtlar, kavramlar ve kurumlara olan yaklaşımının bir "döküm" sunma veya "kataloglama" çabasından fersah fersah uzak olduğunu okuyucu daha ilk satırlardan anlayacak sanırım. Bu noktada aklıma, 1920'lerde ortaya çıkan bir terim geliyor: Candid Camera".

Poz vermenin tamamen karşısında, kişilerin fotoğraflarını habersiz çekme eylemi. Acar'ın metinlerinin de ele aldığı konuları, herhangi birsahne, mizansen kurmadan, biraz geride durup fotoğrafladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu geride duruş, tüm metinleri kat eder, studium'dan çok punctum'u görünür kılmayı, majör olanı değil minör'ün bize ne anlattığını/anlatabileceğini önemser.

Yazarın felsefi argümanlarla dirsek temasında olan yazılarındaki anakronik ve sarkastik tonun da altını çizmek lazım. Ludwig Wittgenstein ile Canan Dağdelen bu metinlerde diyaloğa girer; Cevdet Erek, Aristo'ya seslenir; Merleau - Ponty, Burcu Perçin'e müşfik bir tebessüm yollar.

Sanat tarihçisi Barış Acar'ın üç cilt olarak kurduğu Ekphrasis'in ilk cildi "Görünü ve Söylenir Arasında Geçitler"; Türkiye ve Çağdaş Sanat ağı üzerine özgün ve eleştirelbir yaklaşım sunuyor.

Barış Acar'ın son 15 yılda kaleme aldığı bu metinlerin "meramlarının", sanat tarihi, yapıtlar, kavramlar ve kurumlara olan yaklaşımının bir "döküm" sunma veya "kataloglama" çabasından fersah fersah uzak olduğunu okuyucu daha ilk satırlardan anlayacak sanırım. Bu noktada aklıma, 1920'lerde ortaya çıkan bir terim geliyor: Candid Camera".

Poz vermenin tamamen karşısında, kişilerin fotoğraflarını habersiz çekme eylemi. Acar'ın metinlerinin de ele aldığı konuları, herhangi birsahne, mizansen kurmadan, biraz geride durup fotoğrafladığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu geride duruş, tüm metinleri kat eder, studium'dan çok punctum'u görünür kılmayı, majör olanı değil minör'ün bize ne anlattığını/anlatabileceğini önemser.

Yazarın felsefi argümanlarla dirsek temasında olan yazılarındaki anakronik ve sarkastik tonun da altını çizmek lazım. Ludwig Wittgenstein ile Canan Dağdelen bu metinlerde diyaloğa girer; Cevdet Erek, Aristo'ya seslenir; Merleau - Ponty, Burcu Perçin'e müşfik bir tebessüm yollar.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat