#smrgKİTABEVİ Elmalılı Hamdi Yazır Meali Üzerine Notlar - 2023
Öncelikle, “Neden yeni bir Elmalılı Meâli?” sorusuna, açıklık getirmek istiyoruz:
Yıllarca Türkçe Meâl ve Tefsîrler ile ilgilenmem neticesinde, bende şu kanâ'at hâsıl oldu: Türkçe'de özgün/bağımsız Meâl çalışması -ne yazık ki- yok denecek kadar azdır; bunların en başında da -eksik ve kusurlarına rağmen- Elmalılı Hamdi Yazır'ın Meâl'i (daha doğrusu,Tefsîri'nin Meâl kısmı) gelmektedir. Elmalılı'nın Meâl-Tefsiri'nden önce hazırlanmış Türkçe Meâllerin büyük çoğunluğu, -Elmalılı'nın da Mukaddime'de işaret ettiği üzere- sırf ticârî kaygılarla ehliyetsiz birtakım kimselere hazırlatılmıştır. Elmalılı'nın Meâl-Tefsîri'nden sonra hazırlanan Türkçe Meâller ise, -genellikle Elmalılı'nın Meâli'ni -müstakil bir Meâl olmamasına rağmen- bir şekilde taklîd etmişlerdir. Ancak Elmalılı Meâli'nin orijinalinden; -atlamalar, ilâveler, tercüme bozuklukları, dilinin ağırlığı, cümlelerinin mübhemliği, cümle düşüklükleri; âyetler, ifâde ve bölümler arasındaki kopukluklar nedeniyle- yeterli istifâde sağlanamamaktadır; (Elmalılı Meâli'nin sâdeleştirmeleri (!) ise, zâten Elmalılı Hamdi Yazır'a âid olmaktan çıkmışlardır).
Bunlara bir de, -Elmalılı'ya âid Meâl-Tefsîr'in Osmanlıca Yazma nüsha'sının ortaya çıkmasıyla- Matbu nüsha'sının birtakım müdâhalelere ma'rûz kaldığı/budandığı yolundaki iddiâlar eklenince, Elmalılı'nın Meâl ve Tefsîri'nin yeniden yayıma hazırlanması gerektiği kendiliğinden ortaya çıkar. İşte bu sebeplerden ötürü “Elmalılı Meâli'ni” -Osmanlıca Yazma nüsha ile Matbu nüsha'yı, Meâl ile Mushaf'I karşılaştırarak, anlaşılmadığı veyâ anlamada zorluk çekildiği yolundaki şikâyetleri de dikkate alarak yeniden hazırladık ve notlandırdık.
ERTUĞRUL ÖZALP
Öncelikle, “Neden yeni bir Elmalılı Meâli?” sorusuna, açıklık getirmek istiyoruz:
Yıllarca Türkçe Meâl ve Tefsîrler ile ilgilenmem neticesinde, bende şu kanâ'at hâsıl oldu: Türkçe'de özgün/bağımsız Meâl çalışması -ne yazık ki- yok denecek kadar azdır; bunların en başında da -eksik ve kusurlarına rağmen- Elmalılı Hamdi Yazır'ın Meâl'i (daha doğrusu,Tefsîri'nin Meâl kısmı) gelmektedir. Elmalılı'nın Meâl-Tefsiri'nden önce hazırlanmış Türkçe Meâllerin büyük çoğunluğu, -Elmalılı'nın da Mukaddime'de işaret ettiği üzere- sırf ticârî kaygılarla ehliyetsiz birtakım kimselere hazırlatılmıştır. Elmalılı'nın Meâl-Tefsîri'nden sonra hazırlanan Türkçe Meâller ise, -genellikle Elmalılı'nın Meâli'ni -müstakil bir Meâl olmamasına rağmen- bir şekilde taklîd etmişlerdir. Ancak Elmalılı Meâli'nin orijinalinden; -atlamalar, ilâveler, tercüme bozuklukları, dilinin ağırlığı, cümlelerinin mübhemliği, cümle düşüklükleri; âyetler, ifâde ve bölümler arasındaki kopukluklar nedeniyle- yeterli istifâde sağlanamamaktadır; (Elmalılı Meâli'nin sâdeleştirmeleri (!) ise, zâten Elmalılı Hamdi Yazır'a âid olmaktan çıkmışlardır).
Bunlara bir de, -Elmalılı'ya âid Meâl-Tefsîr'in Osmanlıca Yazma nüsha'sının ortaya çıkmasıyla- Matbu nüsha'sının birtakım müdâhalelere ma'rûz kaldığı/budandığı yolundaki iddiâlar eklenince, Elmalılı'nın Meâl ve Tefsîri'nin yeniden yayıma hazırlanması gerektiği kendiliğinden ortaya çıkar. İşte bu sebeplerden ötürü “Elmalılı Meâli'ni” -Osmanlıca Yazma nüsha ile Matbu nüsha'yı, Meâl ile Mushaf'I karşılaştırarak, anlaşılmadığı veyâ anlamada zorluk çekildiği yolundaki şikâyetleri de dikkate alarak yeniden hazırladık ve notlandırdık.
ERTUĞRUL ÖZALP