Değerli taşlar olarak adlandırılan elmas, yakut, safir ve zümrüt bu kitap aracılığıyla Türkiye Kuyumculuk Sektörü'nün gelecekteki kütüphanesinde yerlerini bulacaklar. Elmas'ı "sunuş" bölümündeki küçük eklentiler dışında, ilk basımındaki haliyle, noktasına dokunmadan sizlere sunuyoruz. Elmas bölümünün sonunda da, insan-elmas benzerliğine ve elmastaki kalite ölçütlerinin insana uyarlanmasına ilişkin bir deneme bulacaksınız.
Daha sonraki bölümde değerli taşların dünyasını, temel niteliklerini ve elmas dışındaki 3 değerli taş olan yakutu, safiri ve zümrütü karşınızda bulacaksınız.
Türkiye Kuyumculuk Sektörü'ne ilişkin genel bir değerlendirmeyle sona erecek olan bu yapıt, çok hızla gelişen bir sektörde, basamak taşlarından biri olabilirse, amacına ulaşmış olacak.
Başarı kısa erimli parasal çıkarda değil, kalıcı ve var olabilmektedir. Mesleğimiz-de kalıcı olabilmenin tek yolu, bilim ve sanatı birleştirebilmektir.
Kuyumcu olmanın gerekli kıldığı doğal duyarlılığı, bilimsel bilginin ve erdemli olabilmenin desteğiyle güzelliklere taşıyabilmek hiç güç değil...
Bu kitap, üretilen bilginin,hep var olacağına, gelişeceğine ve giderek çok daha kalıcı örneklere öncü olacağına bir örnek olsun istiyorum....
Türkiye Kuyumculuk Sektörü'nün aydınlık bir gelecekte, dünyayı imrendirecek başarılara imza atacağına inanıyorum! Saygılarımla. -Hüseyin Özgen İstanbul, Mayıs, 1998 (Sunuştan)
Değerli taşlar olarak adlandırılan elmas, yakut, safir ve zümrüt bu kitap aracılığıyla Türkiye Kuyumculuk Sektörü'nün gelecekteki kütüphanesinde yerlerini bulacaklar. Elmas'ı "sunuş" bölümündeki küçük eklentiler dışında, ilk basımındaki haliyle, noktasına dokunmadan sizlere sunuyoruz. Elmas bölümünün sonunda da, insan-elmas benzerliğine ve elmastaki kalite ölçütlerinin insana uyarlanmasına ilişkin bir deneme bulacaksınız.
Daha sonraki bölümde değerli taşların dünyasını, temel niteliklerini ve elmas dışındaki 3 değerli taş olan yakutu, safiri ve zümrütü karşınızda bulacaksınız.
Türkiye Kuyumculuk Sektörü'ne ilişkin genel bir değerlendirmeyle sona erecek olan bu yapıt, çok hızla gelişen bir sektörde, basamak taşlarından biri olabilirse, amacına ulaşmış olacak.
Başarı kısa erimli parasal çıkarda değil, kalıcı ve var olabilmektedir. Mesleğimiz-de kalıcı olabilmenin tek yolu, bilim ve sanatı birleştirebilmektir.
Kuyumcu olmanın gerekli kıldığı doğal duyarlılığı, bilimsel bilginin ve erdemli olabilmenin desteğiyle güzelliklere taşıyabilmek hiç güç değil...
Bu kitap, üretilen bilginin,hep var olacağına, gelişeceğine ve giderek çok daha kalıcı örneklere öncü olacağına bir örnek olsun istiyorum....
Türkiye Kuyumculuk Sektörü'nün aydınlık bir gelecekte, dünyayı imrendirecek başarılara imza atacağına inanıyorum! Saygılarımla. -Hüseyin Özgen İstanbul, Mayıs, 1998 (Sunuştan)