#smrgKİTABEVİ Emirhan Yeniki'nin Hikayeciliği - 2020
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052818589
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
276
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
252,00
Havale/EFT ile:
244,44
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199049331
435327
https://www.simurgkitabevi.com/emirhan-yenikinin-hikayeciligi-2020
Emirhan Yeniki'nin Hikayeciliği - 2020 #smrgKİTABEVİ
252.00
Emirhan Yeniki, Modern Tatar edebiyatında özyaşam öyküsel unsurlarla hikâye kurgulama geleneğini başlatan yazarlar arasında ismi ilk akla gelenlerdendir. 1960'lı yılların ortalarında Tatar edebiyatında günlük, deneme ve politik yazılarda başlayan özyaşam öyküsel anlatım, Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinde okuyucuyla buluşur. İkinci Dünya Savası yıllarında yazdığı hikâyelerle geniş kitleler tarafından tanınmaya başlayan yazar, hikâye kişilerini genellikle yakın çevresinden seçer. “Yazdıklarım, gece yapılan ibadet gibi saf, temiz ve gerçektir.” diyen yazarın hikâyelerinde genelde Tatar Türkleri'nin yaşadıklarından, özelde ise kendi tanıklığından izler bulmak mümkündür. Hikâyelerinde mekânı algısal, zamanı ise psikolojik boyutlarıyla değerlendiren Emirhan Yeniki, ‘ben' diliyle hikâyelerini kurgular. Sovyet Dönemi'nde kalem tutmaya korkan pek çok çağdaşının aksine o, sembol dilinin imkânlarını kullanarak egemen gücü eleştirir. Kitap, Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinden hareketle Tatar Türkleri'nin kaybolmaya yüz tutan gelenek-göreneklerini, Rusça karsısında ikinci dil konumuna düsen Tatar Türkçesi'nin durumunu, cephe gerisinde Tatar kadınının toplumsal ve iktisadi hayata yaptığı katkıyı ve Tatar toplumunu var eden maddi ve manevî değerleri siz kıymetli okuyucularla buluşturmayı hedeflemektedir
Emirhan Yeniki, Modern Tatar edebiyatında özyaşam öyküsel unsurlarla hikâye kurgulama geleneğini başlatan yazarlar arasında ismi ilk akla gelenlerdendir. 1960'lı yılların ortalarında Tatar edebiyatında günlük, deneme ve politik yazılarda başlayan özyaşam öyküsel anlatım, Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinde okuyucuyla buluşur. İkinci Dünya Savası yıllarında yazdığı hikâyelerle geniş kitleler tarafından tanınmaya başlayan yazar, hikâye kişilerini genellikle yakın çevresinden seçer. “Yazdıklarım, gece yapılan ibadet gibi saf, temiz ve gerçektir.” diyen yazarın hikâyelerinde genelde Tatar Türkleri'nin yaşadıklarından, özelde ise kendi tanıklığından izler bulmak mümkündür. Hikâyelerinde mekânı algısal, zamanı ise psikolojik boyutlarıyla değerlendiren Emirhan Yeniki, ‘ben' diliyle hikâyelerini kurgular. Sovyet Dönemi'nde kalem tutmaya korkan pek çok çağdaşının aksine o, sembol dilinin imkânlarını kullanarak egemen gücü eleştirir. Kitap, Emirhan Yeniki'nin hikâyelerinden hareketle Tatar Türkleri'nin kaybolmaya yüz tutan gelenek-göreneklerini, Rusça karsısında ikinci dil konumuna düsen Tatar Türkçesi'nin durumunu, cephe gerisinde Tatar kadınının toplumsal ve iktisadi hayata yaptığı katkıyı ve Tatar toplumunu var eden maddi ve manevî değerleri siz kıymetli okuyucularla buluşturmayı hedeflemektedir
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.