"Sarsıntı aniden yeniden başladı. Depremde olduğu gibi sanki her şey bir hortuma kapılmış etrafımda dönüyordu. Canavar, uzun uykusundan uyanmış, homurdanıyordu. Bu olamazdı; Yeniden bir felaket yaşıyor olamazdım. Neredeydim ben? Bu demir parmaklıklar arasında ne işim var?
Yüzlerce insan, Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe Askeri Cezaevlerinde tutukluydu. Hiçbirimiz kabul edemiyorduk başımıza gelenleri. Buna kader deyip kabul mü edecektik? Bütün bu iftira, yalan, düzmece, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı halkın gönlünde bir gün mutlaka beraat edeceğimize ve suçsuzluğumuzun er ya da geç ortaya çıkacağına inanıyoruz."
"Sarsıntı aniden yeniden başladı. Depremde olduğu gibi sanki her şey bir hortuma kapılmış etrafımda dönüyordu. Canavar, uzun uykusundan uyanmış, homurdanıyordu. Bu olamazdı; Yeniden bir felaket yaşıyor olamazdım. Neredeydim ben? Bu demir parmaklıklar arasında ne işim var?
Yüzlerce insan, Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe Askeri Cezaevlerinde tutukluydu. Hiçbirimiz kabul edemiyorduk başımıza gelenleri. Buna kader deyip kabul mü edecektik? Bütün bu iftira, yalan, düzmece, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı halkın gönlünde bir gün mutlaka beraat edeceğimize ve suçsuzluğumuzun er ya da geç ortaya çıkacağına inanıyoruz."