#smrgKİTABEVİ Epik Tiyatro -
Brecht bu 'devrimci' yenilikle tiyatroya dramatik tiyatro seyircisinin aşina olduğu ve eski düzene bağlı kalan elitist Aristotelesçi oyun anlayışının karşısında seyirciyi bir müdahil olarak temsile dahil eden yabancılaştırma efektini devreye sokarak hem mizahı hem de düşünmeyi canlandıran ve konudan ziyade hikaye etmeye yoğunlaşan bir yorum katmıştır.
Brecht'in kendi sözleriyle epik tiyatro seyirciyi gözlemci olarak görüp onun aktif bir durumda kalmasını ister hem seyircinin birtakım yargılara varması hem de ona bir dünya görüşünün iletilmesi sağlanır insan değişmez bir varlık olarak düşünülmeyip bilakis inceleme konusu yapılır ve hem değişmesi hem de değiştirmesi arzu edilir eski tiyatronun düz olay örgüsünün yerine olaylara eğriler çizdirip sıçramalı bir seyir izlemesi gözetilir en önemlisi düşüncenin belirleyiciliği karşısında toplumsal varoluşun belirleyiciliği vurgulanıp duygunun yerine aklın egemen kılınması savunulur...
Bütün bu öğeler biraraya getirildiğinde epik tiyatroda seyirci bireysel bir varlık olarak temsilde gördüğü olayların içinde duygusal bir kırılganlık içerisinde dağılıp yok olmayacak bilakis toplumsal bir varlık olarak olayın mümkün olduğunca karşısında durup etkileyen ve dönüşen bir özne olarak öne çıkarılacaktır...
Brecht bu 'devrimci' yenilikle tiyatroya dramatik tiyatro seyircisinin aşina olduğu ve eski düzene bağlı kalan elitist Aristotelesçi oyun anlayışının karşısında seyirciyi bir müdahil olarak temsile dahil eden yabancılaştırma efektini devreye sokarak hem mizahı hem de düşünmeyi canlandıran ve konudan ziyade hikaye etmeye yoğunlaşan bir yorum katmıştır.
Brecht'in kendi sözleriyle epik tiyatro seyirciyi gözlemci olarak görüp onun aktif bir durumda kalmasını ister hem seyircinin birtakım yargılara varması hem de ona bir dünya görüşünün iletilmesi sağlanır insan değişmez bir varlık olarak düşünülmeyip bilakis inceleme konusu yapılır ve hem değişmesi hem de değiştirmesi arzu edilir eski tiyatronun düz olay örgüsünün yerine olaylara eğriler çizdirip sıçramalı bir seyir izlemesi gözetilir en önemlisi düşüncenin belirleyiciliği karşısında toplumsal varoluşun belirleyiciliği vurgulanıp duygunun yerine aklın egemen kılınması savunulur...
Bütün bu öğeler biraraya getirildiğinde epik tiyatroda seyirci bireysel bir varlık olarak temsilde gördüğü olayların içinde duygusal bir kırılganlık içerisinde dağılıp yok olmayacak bilakis toplumsal bir varlık olarak olayın mümkün olduğunca karşısında durup etkileyen ve dönüşen bir özne olarak öne çıkarılacaktır...