^#smrgSAHAF Ereğlili Türabi Divanı -

Osmanlı şiirinin kendi devrinin hadiselerine lakayt kaldığı ve mücerret yapısı dolayısıyla ait olduğu döneme ayna olamadığı fikri Tanzimat'tan beri aydın çevrelerin tekrar etmekten usanmadığı yaygın bir iddiadır. Ne var ki özellikle büyük merkezlerin uzağındaki şairler arasında bu iddiayı boşa çıkaracak örneklere de sıklıkla rastlanmaktadır. Muhtemelen müellife ait olan tek nüshasına şahsi bir koleksiyonun elyazmaları arasındaki rastladığımız Ereğlili Türâbî divanı da bu kabildendir. Divan yer, yer kenarlarından döküldüğü için zor okunan bir şiir mecmuası içinde yer almaktadır. Bu mecmua onun oğlu olduğunu tahmin ettiğimiz Riyazinin şiirlerini de ihtiva etmesi bakımından ayrıca dikkat çekicidir 17. yy'ın başlarında yaşamış olan ve orta seviyede bir şair olduğu anlaşılan Türâbî in şiirleri ekseriyetle devrin önemli olaylarına ve maruf şahsiyetlerine çeşitli vesilelerle düşürülmüş târih manzumelerinden meydana gelmektedir. Bu şiirler genel olarak yazıldığı dönem, özel olarak da Ereğli hakkında bol târihi malzeme içermektedir ve bu sebeple de târih araştırmacılarının ihmal edemeyeceği bir önemi hâizdir. (Arka kapaktan)