#smrgKİTABEVİ Eşikte - 2018
Hastalık, mutsuzluk, modern hayatın sıkıntıları karşısında bireyin kuşatılmışlığı, ölüm korkusu ve yolculuklar gibi bireysel temaların yanı sıra bilhassa 1970 ve 1980'li yıllardaki hayat tarzı ve toplumsal değişime hikâyelerinde yer veren Metin Özdemir, geniş bir yelpazede farklı insanlık durumlarına temas ediyor.
“Bazen uzanıverse dokunacak gibi saydamlaşırdı önünde her şey... Her seferinde buldum sanıp heyecanla uzanan çaresiz elleri kalakalmıştı boşlukta. Bazen de, kovalanan ama bir türlü erişilemeyen, yaklaştıkça uzaklaşılan bir serabın peşi sıra bir sağa, bir sola koşuşturuyor… Ansızın bir çölün ıssızlığında son buluyordu bu sürükleniş. Gerisi tam bir kıyım. Uykuları bile talan ediliyordu. Kuşatılıyor, hem kılıçlanıyordu. Kılıcı tutan eller kendi elleriydi. Başka kim onu böyle lime lime edebilir ki! Her kıyımın sonu kıyamdır, bunu biliyordu. Doğruluyor ve yürüyordu.”
Hastalık, mutsuzluk, modern hayatın sıkıntıları karşısında bireyin kuşatılmışlığı, ölüm korkusu ve yolculuklar gibi bireysel temaların yanı sıra bilhassa 1970 ve 1980'li yıllardaki hayat tarzı ve toplumsal değişime hikâyelerinde yer veren Metin Özdemir, geniş bir yelpazede farklı insanlık durumlarına temas ediyor.
“Bazen uzanıverse dokunacak gibi saydamlaşırdı önünde her şey... Her seferinde buldum sanıp heyecanla uzanan çaresiz elleri kalakalmıştı boşlukta. Bazen de, kovalanan ama bir türlü erişilemeyen, yaklaştıkça uzaklaşılan bir serabın peşi sıra bir sağa, bir sola koşuşturuyor… Ansızın bir çölün ıssızlığında son buluyordu bu sürükleniş. Gerisi tam bir kıyım. Uykuları bile talan ediliyordu. Kuşatılıyor, hem kılıçlanıyordu. Kılıcı tutan eller kendi elleriydi. Başka kim onu böyle lime lime edebilir ki! Her kıyımın sonu kıyamdır, bunu biliyordu. Doğruluyor ve yürüyordu.”