#smrgSAHAF Eski Çağda Deri Kullanımı ve Teknolojisi -
Araştırma konum olan eski Yunan ve Roma dericiliğini daha iyi anlamak için, bu devrin kültürlerini geniş ölçüde etkileyen daha eski uygarlıkların, Mısır, Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının, üzerinde sınırlı olarak durmak gerekmektedir. Bu nedenle araştırmamın giriş bölümünde, adı geçen uygarlıklara ilişkin genel bilgi verilmiştir. Homojen olmayan Mezopotamya kültürüne, özellikle bazı örnekler vermekle yetinilmiştir. Mezopotamya, Mısır ve Anadolu dışında, tüm Akdeniz çevresinde yer alan Suriye, Filistin gibi pekçok ülke de, deriyi işlemiş ve kullanmışlardır. Onların tümünde Mezopotamya ve Mısır'ınkine benzer çalışmalar yapılmış olmalıdır. Ancak bunların her biri ayrı uzmanlık çalışmaları gerektirdiği için, giriş bölümünde bunlara ayrı ayrı yer verilmemiştir.
Araştırmamın giriş bölümünden sonra gelen birinci bölüm eski Yunan ve ikinci bölüm ise Roma deri kullanımına ayrılmış, üçüncü son bölümde ise, eski Yunan ve Roma deri teknolojisi ve diğer bazı bilgilere yer verilmiştir. Yapılan çalışma sonunda, derinin kullanım alanının çok geniş olduğu görülmüştür. Buna bağlı olarak kullanma sınırlarını belirlemek de güç olmuştur. Ayıca küçük buluntular, yapılar gibi belli sayıda ve belirli yerlerde bulunmadığı için. gözden kaçabilir. Bu nedenle deri buluntular tek tek ele alınmamış, belirli tipolojiler üzerinde durulmuştur. Deri eşyaların birden çok yerde kullanılmaları da güçlükler çıkartmaktadır. Örneğin at koşumlarında kullanılan deri eşyalar, aynı zamanında tarım alanında ve savaş araçları arasında yer almaktadır. Bir çizmeyi bir asker giydiği gibi bîr avcı da giyebilir. Bundan başka deri eşyalar için, diğer buluntular gibi tam bir kronolojik sıralama yapmak zordur. Çünkü bu eşyaların hemen her devirde, bazı değişiklikler ile kullanılmağa devam ettiği söylenebilir.
Bu araştırma, filolojik bir inceleme olmamakla beraber, burada deri eşyalar ve teknolojisi için kullanılan belli başlı kelimeler alınmıştır. Böylece Eskiçağda belli bir dericilik terminoloji oluşturduğu ortaya çıkmıştır, Bu kelimeler bazen bir kültürden diğerine değişirken, bazen de iki ayrı kültürde bozulmadan, aynen kullanılmıştır. Bazen deriden olmayan eşyalar için dahi, başlangıçta eşyanın deriden yapıldığını kanıtlayacak bir biçimde, deriye işaret eden adlar vardır. Deriden yapılan eşyaların tipolojileri içersinde kavram karışıklıkları bulunmaktadır. Örneğin bir ayakkabının biçimini belirten ad, aynı kültür çevresinde veya bir diğer kültür içersinde bir başka ayakkabı için kullanıldığından kavram karışıklıkları meydana gelmiştir. Bu durum ise deri ayakkabıların çeşitleri konusunda yanıltıcı olabilmektedir. Ancak bizim için önemli olan, eşyaların adlarım ve türlerini tam olarak belirtmek ve eşyayı ayrıntılı olarak göstermek değil, daha çok deriden yapılmış olduklarını açıklamaktır. Tamamı deriden yapılmamış eşyaların ise, sadece deriden yapılan parçaları üzerinde durulmuştur.
Araştırmamın konusu, özellikle kültür tarihi niteliğini aşmamaktadır. Oysa dericilik, deri biyolojisi ve deri kimyası acısından da incelenebilir. Çok sınırlı olarak değindiğim bu konulara ilişkin çalışmalar, biyolog ve kimyacılar tarafından ele alınabilir. (Önsözden)
Araştırma konum olan eski Yunan ve Roma dericiliğini daha iyi anlamak için, bu devrin kültürlerini geniş ölçüde etkileyen daha eski uygarlıkların, Mısır, Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının, üzerinde sınırlı olarak durmak gerekmektedir. Bu nedenle araştırmamın giriş bölümünde, adı geçen uygarlıklara ilişkin genel bilgi verilmiştir. Homojen olmayan Mezopotamya kültürüne, özellikle bazı örnekler vermekle yetinilmiştir. Mezopotamya, Mısır ve Anadolu dışında, tüm Akdeniz çevresinde yer alan Suriye, Filistin gibi pekçok ülke de, deriyi işlemiş ve kullanmışlardır. Onların tümünde Mezopotamya ve Mısır'ınkine benzer çalışmalar yapılmış olmalıdır. Ancak bunların her biri ayrı uzmanlık çalışmaları gerektirdiği için, giriş bölümünde bunlara ayrı ayrı yer verilmemiştir.
Araştırmamın giriş bölümünden sonra gelen birinci bölüm eski Yunan ve ikinci bölüm ise Roma deri kullanımına ayrılmış, üçüncü son bölümde ise, eski Yunan ve Roma deri teknolojisi ve diğer bazı bilgilere yer verilmiştir. Yapılan çalışma sonunda, derinin kullanım alanının çok geniş olduğu görülmüştür. Buna bağlı olarak kullanma sınırlarını belirlemek de güç olmuştur. Ayıca küçük buluntular, yapılar gibi belli sayıda ve belirli yerlerde bulunmadığı için. gözden kaçabilir. Bu nedenle deri buluntular tek tek ele alınmamış, belirli tipolojiler üzerinde durulmuştur. Deri eşyaların birden çok yerde kullanılmaları da güçlükler çıkartmaktadır. Örneğin at koşumlarında kullanılan deri eşyalar, aynı zamanında tarım alanında ve savaş araçları arasında yer almaktadır. Bir çizmeyi bir asker giydiği gibi bîr avcı da giyebilir. Bundan başka deri eşyalar için, diğer buluntular gibi tam bir kronolojik sıralama yapmak zordur. Çünkü bu eşyaların hemen her devirde, bazı değişiklikler ile kullanılmağa devam ettiği söylenebilir.
Bu araştırma, filolojik bir inceleme olmamakla beraber, burada deri eşyalar ve teknolojisi için kullanılan belli başlı kelimeler alınmıştır. Böylece Eskiçağda belli bir dericilik terminoloji oluşturduğu ortaya çıkmıştır, Bu kelimeler bazen bir kültürden diğerine değişirken, bazen de iki ayrı kültürde bozulmadan, aynen kullanılmıştır. Bazen deriden olmayan eşyalar için dahi, başlangıçta eşyanın deriden yapıldığını kanıtlayacak bir biçimde, deriye işaret eden adlar vardır. Deriden yapılan eşyaların tipolojileri içersinde kavram karışıklıkları bulunmaktadır. Örneğin bir ayakkabının biçimini belirten ad, aynı kültür çevresinde veya bir diğer kültür içersinde bir başka ayakkabı için kullanıldığından kavram karışıklıkları meydana gelmiştir. Bu durum ise deri ayakkabıların çeşitleri konusunda yanıltıcı olabilmektedir. Ancak bizim için önemli olan, eşyaların adlarım ve türlerini tam olarak belirtmek ve eşyayı ayrıntılı olarak göstermek değil, daha çok deriden yapılmış olduklarını açıklamaktır. Tamamı deriden yapılmamış eşyaların ise, sadece deriden yapılan parçaları üzerinde durulmuştur.
Araştırmamın konusu, özellikle kültür tarihi niteliğini aşmamaktadır. Oysa dericilik, deri biyolojisi ve deri kimyası acısından da incelenebilir. Çok sınırlı olarak değindiğim bu konulara ilişkin çalışmalar, biyolog ve kimyacılar tarafından ele alınabilir. (Önsözden)