#smrgKİTABEVİ Eski Çağ'da İçki ve Sunu Kapları = Ancient Drinking and Libation Vessels -
İnsanoğlunun yaptığı ilk alkollü içki olan biranın hangi tarihte ve nerede bulunduğu konusunda tam bir fikir birliği olmasa da, bulunuş tarihi açısından bira ve ekmek aynı gelişim çizgisinin parçalarıdır. Biranın hangi medeniyet tarafından bulunduğu tartışmalı da olsa bilimadamları tarafından kabul edilen belgeler Sümerlerle ilgilidir. Ancak bir görüşe göre, biranın bulunuşu için, günümüzden 10 bin yıl öncesi, bugünkü Filistin çıkış noktası olarak alınmaktadır.
İnsanoğlu, zamanla tarıma alınan üzümün fermantasyonu ile elde ettikleri alkollü sıvıyı, yani şarabı keşfetmişlerdir. Şarap üretiminin başlangıcı, Kuzey Zagros Dağları'ndaki Hacı Firuz Tepe'deki kazılarda bir kil çömleğin içindeki artıkların analiz edilmesiyle M.Ö. 5400 – 5000'lere tarihlendirilmektedir.
Su, bira ve şarap tarih boyunca hem günlük hayatta yer alan, hem de tanrılara sunulan kutsal içecekler olmuşlardır. Su dışında, bira ve şarap gibi sıvıları barındıran kapların her zaman özel formlarda yapılmış oldukları ele geçen örneklerden anlaşılmaktadır. Sergide, Eski Çağ'da Anadolu ve Ege Dünyası'nın farklı bölgelerinde pişmiş toprak, metal ve camdan imal edilmiş olup içeceklerin depolanması, servisi ve içiminde kullanılmış olan kapların çok sayıda örneğine yer verilmiştir. Klasik Çağ öncesinde kaplar, içkinin servisinin yapıldığı, içildiği ve sunu (libasyon) kapları olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Tankard, depas ve kadehler içki içmek amacıyla kullanılan kaplar iken, yonca ağızlı testiler içki sunma işlevi için kullanılmıştır. Ayrıca hem içki servisinin yapıldığı hem de libasyon kabı olarak kullanılan kaplar da mevcuttur. Bunlar ise başta gaga ağızlı testiler olmak üzere, askoslar, rhytonlar ve omphaloslu taslardır.
Hellen ve Roma Döneminde ise, günlük yaşamda genellikle su veya şarabın servisi ve içiminde pişmiş topraktan üretilmiş kaplar kullanılmıştır. Bununla birlikte, statü ve zenginlik sembolü olarak kabul edilebilecek altın, gümüş ve bronz gibi değerli metallerden üretilmiş kaplara da rastlanmaktadır. Roma Dönemi'nde bu repertuvara camdan üretilmiş örnekler de eklenmiştir.
İnsanoğlunun yaptığı ilk alkollü içki olan biranın hangi tarihte ve nerede bulunduğu konusunda tam bir fikir birliği olmasa da, bulunuş tarihi açısından bira ve ekmek aynı gelişim çizgisinin parçalarıdır. Biranın hangi medeniyet tarafından bulunduğu tartışmalı da olsa bilimadamları tarafından kabul edilen belgeler Sümerlerle ilgilidir. Ancak bir görüşe göre, biranın bulunuşu için, günümüzden 10 bin yıl öncesi, bugünkü Filistin çıkış noktası olarak alınmaktadır.
İnsanoğlu, zamanla tarıma alınan üzümün fermantasyonu ile elde ettikleri alkollü sıvıyı, yani şarabı keşfetmişlerdir. Şarap üretiminin başlangıcı, Kuzey Zagros Dağları'ndaki Hacı Firuz Tepe'deki kazılarda bir kil çömleğin içindeki artıkların analiz edilmesiyle M.Ö. 5400 – 5000'lere tarihlendirilmektedir.
Su, bira ve şarap tarih boyunca hem günlük hayatta yer alan, hem de tanrılara sunulan kutsal içecekler olmuşlardır. Su dışında, bira ve şarap gibi sıvıları barındıran kapların her zaman özel formlarda yapılmış oldukları ele geçen örneklerden anlaşılmaktadır. Sergide, Eski Çağ'da Anadolu ve Ege Dünyası'nın farklı bölgelerinde pişmiş toprak, metal ve camdan imal edilmiş olup içeceklerin depolanması, servisi ve içiminde kullanılmış olan kapların çok sayıda örneğine yer verilmiştir. Klasik Çağ öncesinde kaplar, içkinin servisinin yapıldığı, içildiği ve sunu (libasyon) kapları olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Tankard, depas ve kadehler içki içmek amacıyla kullanılan kaplar iken, yonca ağızlı testiler içki sunma işlevi için kullanılmıştır. Ayrıca hem içki servisinin yapıldığı hem de libasyon kabı olarak kullanılan kaplar da mevcuttur. Bunlar ise başta gaga ağızlı testiler olmak üzere, askoslar, rhytonlar ve omphaloslu taslardır.
Hellen ve Roma Döneminde ise, günlük yaşamda genellikle su veya şarabın servisi ve içiminde pişmiş topraktan üretilmiş kaplar kullanılmıştır. Bununla birlikte, statü ve zenginlik sembolü olarak kabul edilebilecek altın, gümüş ve bronz gibi değerli metallerden üretilmiş kaplara da rastlanmaktadır. Roma Dönemi'nde bu repertuvara camdan üretilmiş örnekler de eklenmiştir.