Büyük çoğumuzun, hatta tarihçilerimizin azımsanmayacak bir bölümü, Türkler'in Anadolu'daki tarihlerin 26 Ağustos 1071'de kazanılan Malazgirt Zaferi'nden sonra başladığı hususunda hemfikirdirler. Fakat çivi yazılı kaynaklara dayanarak verdiğimiz bilgileri okuyunca, günümüzden binlerce yıl önce de Türkler'in Anadolu'da oturduklarına tanık olacaklar ve eski kanaatlerini kesin olarak değiştireceklerdir. Bu kitabı okuma zahmetine katlanan herkes, Orta Asya'nın zannedildiği gibi Türkler'in tek anayurdu olmadığını da görecektir.
Okuyucu, bu kitabı okuduktan sonra okullarda okutulan tarih kitaplarındaki bilgilerin hem eksik hem de yanlış olduğunun farkına varacaktır. (Arka Kapak)
Büyük çoğumuzun, hatta tarihçilerimizin azımsanmayacak bir bölümü, Türkler'in Anadolu'daki tarihlerin 26 Ağustos 1071'de kazanılan Malazgirt Zaferi'nden sonra başladığı hususunda hemfikirdirler. Fakat çivi yazılı kaynaklara dayanarak verdiğimiz bilgileri okuyunca, günümüzden binlerce yıl önce de Türkler'in Anadolu'da oturduklarına tanık olacaklar ve eski kanaatlerini kesin olarak değiştireceklerdir. Bu kitabı okuma zahmetine katlanan herkes, Orta Asya'nın zannedildiği gibi Türkler'in tek anayurdu olmadığını da görecektir.
Okuyucu, bu kitabı okuduktan sonra okullarda okutulan tarih kitaplarındaki bilgilerin hem eksik hem de yanlış olduğunun farkına varacaktır. (Arka Kapak)