#smrgSAHAF Esnaf Sanatkâr ve Küçük Sanayi - Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Özel İhtisas Komisyonu Raporu - 1983
V. Beş Yıllık Kalkınma Planının diğer dört plandan farklı ve şanslı olduğu bir diğer husus da, bu Planın arefesinde, 2-7 Kasım 1981 tarihinde İzmir'de toplanan ve toplumun istisnasız bütün kesimlerinin katıldığı 2. Türkiye İktisat Kongresinde, ekonomimizin genel rotası içinde makro perspektifin belirlenmiş olmasıdır. V. Beş Yıllık Kalkınma Planı böylece bu perspektifin ışığı altında ve 1980'den beri uygulanan ve başarıları her vesile ile test edilmiş bulunan istikrar programının zemini üzerinde hazırlanma imkânını bulacaktır.
Ülkemizin benimsemiş olduğu plan felsefesinin "merkezi planlama "yı benimseyen diğer bazı ülkelerin planlarından çok farklı olarak kalkınmayı münhasıran kamu sektörünün gerçekleştireceği bir vakıa olarak görmediği herkesçe bilinmektedir.
Ülkemizin tarihi gelişimi ve kültürü, diğer alanlarda olduğu kadar ekonomide ve özellikle (kaynaklar üzerindeki tasarruf rejiminde de devlete büyük bir yer vermektedir. Bu bakımdan planlama kavramının bir gereği olduğu kadar, tarihi geleneğimizin tabii bir sonucu olarak kalkınma planlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında kamu sektörüne ağırlıklı bir yer verilmektedir. Öte yandan her nevi kaynağın harekete geçirilmesinde insan kaynağı, özellikle kişinin yaratıcı gücü rol oynadığından her kesimde bu kaynağın ve yaratıcı gücün seferber edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, kalkınma planlarının bu yaratıcı gücü sonuna kadar seferber edip özel kesimi de desteklemesi ve bu gücün harekete getirilmesini kolaylaştırması ve özendirmesi kaçınılmaz olmaktadır. Kalkınma felsefemizde ve kalkınma planlarımızda karma ekonominin esas alınmasını bu temel espri ile açıklamalıyız. -Yıldırım AKTÜRK (Müsteşar)
V. Beş Yıllık Kalkınma Planının diğer dört plandan farklı ve şanslı olduğu bir diğer husus da, bu Planın arefesinde, 2-7 Kasım 1981 tarihinde İzmir'de toplanan ve toplumun istisnasız bütün kesimlerinin katıldığı 2. Türkiye İktisat Kongresinde, ekonomimizin genel rotası içinde makro perspektifin belirlenmiş olmasıdır. V. Beş Yıllık Kalkınma Planı böylece bu perspektifin ışığı altında ve 1980'den beri uygulanan ve başarıları her vesile ile test edilmiş bulunan istikrar programının zemini üzerinde hazırlanma imkânını bulacaktır.
Ülkemizin benimsemiş olduğu plan felsefesinin "merkezi planlama "yı benimseyen diğer bazı ülkelerin planlarından çok farklı olarak kalkınmayı münhasıran kamu sektörünün gerçekleştireceği bir vakıa olarak görmediği herkesçe bilinmektedir.
Ülkemizin tarihi gelişimi ve kültürü, diğer alanlarda olduğu kadar ekonomide ve özellikle (kaynaklar üzerindeki tasarruf rejiminde de devlete büyük bir yer vermektedir. Bu bakımdan planlama kavramının bir gereği olduğu kadar, tarihi geleneğimizin tabii bir sonucu olarak kalkınma planlarının hazırlanmasında ve uygulanmasında kamu sektörüne ağırlıklı bir yer verilmektedir. Öte yandan her nevi kaynağın harekete geçirilmesinde insan kaynağı, özellikle kişinin yaratıcı gücü rol oynadığından her kesimde bu kaynağın ve yaratıcı gücün seferber edilmesi gerekmektedir. Bu itibarla, kalkınma planlarının bu yaratıcı gücü sonuna kadar seferber edip özel kesimi de desteklemesi ve bu gücün harekete getirilmesini kolaylaştırması ve özendirmesi kaçınılmaz olmaktadır. Kalkınma felsefemizde ve kalkınma planlarımızda karma ekonominin esas alınmasını bu temel espri ile açıklamalıyız. -Yıldırım AKTÜRK (Müsteşar)