Çağdaş yüzyıl, mantığı ve içeriği öngörülen kavramlar, nesneler, metalar ve enformatik durumlar nedeniyle estetiğin asal değerlerinden uzaklaşıldığı süreçtir. Bu süreçte, estetik bir anlam üretmekten çok, bilgi ve kavramın öne çıktığını göstermekte ve estetik değer yargıların sanatın dışında arandığı gözlenmektedir. Bu nedenle konumuz, estetiğin asal değerleri'nin sanatın çağdaş retoriklerinde ifade bulduğunu göstermek gerektiğidir.
Bazı çağdaş sanatçıların çalışmalarında yansıyan güzellik, beğeni yargıları ve diğer kültürel formlara (semboller, iğrençlik, bilinçdışı, algoritma ve katharsis vb) yönelik duydukları ilgi ve sonucundaki deneyimler, estetik değerlerin retoriksel olarak yansımasını göstermektedir.
Çağdaş yüzyıl, mantığı ve içeriği öngörülen kavramlar, nesneler, metalar ve enformatik durumlar nedeniyle estetiğin asal değerlerinden uzaklaşıldığı süreçtir. Bu süreçte, estetik bir anlam üretmekten çok, bilgi ve kavramın öne çıktığını göstermekte ve estetik değer yargıların sanatın dışında arandığı gözlenmektedir. Bu nedenle konumuz, estetiğin asal değerleri'nin sanatın çağdaş retoriklerinde ifade bulduğunu göstermek gerektiğidir.
Bazı çağdaş sanatçıların çalışmalarında yansıyan güzellik, beğeni yargıları ve diğer kültürel formlara (semboller, iğrençlik, bilinçdışı, algoritma ve katharsis vb) yönelik duydukları ilgi ve sonucundaki deneyimler, estetik değerlerin retoriksel olarak yansımasını göstermektedir.