#smrgKİTABEVİ Etik - Ahlak Felsefesi -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Optimum Basım
Dizi Adı:
Kuram 21 - Felsefe 16
ISBN-10:
9786055904838
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199164409
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
202 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
208,00
Havale/EFT ile: 201,76
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199164409
550562
Etik - Ahlak Felsefesi -
Etik - Ahlak Felsefesi - #smrgKİTABEVİ
208.00
“Her ahlakta bir etik, her etikte bir ahlak içerilmiştir.”

İnsan, toplumsallığı gereği tek başına ele alınamayacak bir varlık. Bu bakımdan, doğduğu andan itibaren belli bir dille, dünya görüşüyle, estetik beğeniyle, inanç sistemiyle çevrelenmiş durumda. İnsanı bulunduğu toplumda kodlayan şeylerin belki de toplamı ahlak. Nasıl oturup kalkmak gerektiğinden tutun da saygıdan ne anlamamız gerektiğine, müzik beğenimize, damak tadımıza, ekonomimize kadar her şey, ahlak denen bu dizge aracılığıyla belirleniyor.

Buna karşılık, insan kültür tarafından var edildiği gibi, kültürü de var eden bir varlık. O halde, bu iç içeliğe rağmen ahlakı aşan evrensel ilkelere bağlı bir etikten söz edilebilir mi? Ahlak söz konusu olduğunda yerelliğe mahkûm kalmaktan kurtulmak mümkün mü? Bu yöndeki her çaba, yine buna girişenin kültürel kodlarıyla sınırlı kalmayacak mıdır?

Doğan Özlem'in Etik – Ahlak Felsefesi adlı kitabı bu bağlamdaki soruları, tarihsel bir perspektiften ele alıp her zamanki gibi eleştirel bir dille tartışmaya çağırıyor.

“Her ahlakta bir etik, her etikte bir ahlak içerilmiştir.”

İnsan, toplumsallığı gereği tek başına ele alınamayacak bir varlık. Bu bakımdan, doğduğu andan itibaren belli bir dille, dünya görüşüyle, estetik beğeniyle, inanç sistemiyle çevrelenmiş durumda. İnsanı bulunduğu toplumda kodlayan şeylerin belki de toplamı ahlak. Nasıl oturup kalkmak gerektiğinden tutun da saygıdan ne anlamamız gerektiğine, müzik beğenimize, damak tadımıza, ekonomimize kadar her şey, ahlak denen bu dizge aracılığıyla belirleniyor.

Buna karşılık, insan kültür tarafından var edildiği gibi, kültürü de var eden bir varlık. O halde, bu iç içeliğe rağmen ahlakı aşan evrensel ilkelere bağlı bir etikten söz edilebilir mi? Ahlak söz konusu olduğunda yerelliğe mahkûm kalmaktan kurtulmak mümkün mü? Bu yöndeki her çaba, yine buna girişenin kültürel kodlarıyla sınırlı kalmayacak mıdır?

Doğan Özlem'in Etik – Ahlak Felsefesi adlı kitabı bu bağlamdaki soruları, tarihsel bir perspektiften ele alıp her zamanki gibi eleştirel bir dille tartışmaya çağırıyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat