Bir kültürün doğasına ve değişim nedenlerine dair bilgi edinmek için tarihsel ve etnolojik metotların kullanımını ifade eden etnotarih, yazılı tarihi olmayan ya da tarihi yeterince irdelenmemiş (yerli, göçmen, ortadan kaybolan, vs.) halkların tarihinin araştırılması açısından uygun ve geçerli bir metodoloji olarak ancak 1950'lerin başlarında kabul görmüştür. Tarihsel kaynağın değerlendirilmesi sürecinde (ki o kaynak belge ve el yazmalarından öte haritalar, boyamalar, fotoğraflar, arkeolojik materyaller, lisan ve yer isimleri de olabilir) antropolojik kavram ve malzemenin eleştirel ele alınımı olarak da nitelenen etnotarih, yazılı ve sözlü kaynakları derlemek yoluyla bir topluluğun, bir kültürün tarihini yazma ya da yeniden yorumlama yöntemidir ve bu alanda bir boşluğu dolduran disiplinlerarası bir yaklaşımdır.
Etnotarih - Üç Köy adını taşıyan bu eser, arşiv dokümanları ve alan araştırması verilerinin analizi doğrultusunda Batı Anadolu örneğinde tarihsel, kültürel ve demografik açıdan birbirinden farklı üç köye odaklanmaktadır: Ortodoks Rumların yaşadığı ancak 20. yüzyılın başında yeni bir kimlik edinen Kelebeç'e, konar-göçer Tahtacıların yerleştiği Alamut'a ve bir sel felaketinin ardından yeniden inşa edilen Yörük köyü Mahmudlar'a...