Filistin lideri Mahmud Abbas, Başkan Bush ile 2003 yılında bir araya geldiğinde Abbas'a şunları söylemişti: "Tanrı, 'George, Afganistan'a git ve teröristlerle savaş!' dedi, yaptım. Ardından, 'George, Irak'a git ve zorbalığı bitir!' dedi, onu da yaptım.' 'Tanrı, Filistinlilere bir devlet, İsrail'e güvenlik, Ortadoğu'ya da barış getir!' dedi. Ahlaki ve dini bir misyonum var. Bu nedenle size bir Filistin Devleti vereceğim. Tanrı'dan bir görev aldım."
"Eğer sizler bizim şehirlerimizi bombalarsanız," diyordu Usame bin Ladin bir video kaydında, "biz de sizin şehirlerinizi bombalarız." Irak ve Afganistan'ı işgal edenler, EI Kaide'nin karşılanması hatta üzerinde konuşulması bile mümkün olmayan talepleri olduğunu, bu kişilerin Batılı hayat biçimine ve özgürlüğe karşı duydukları nefretle hareket ettiklerini savundular. Aslında radikal İslamcıları asıl rahatsız eden şey, Batılı hükümetlerin izlediği politikalar ve özellikle de Irak ve Afganistan'daki Batılı askerlerin varlığıdır. Bin Ladin kendisine sorulan "Batı'dan nefret mi ediyorsunuz?" sorusuna karşılık olarak, "Peki Batı'dan nefret ediyorsak, neden İsveç'e saldırmıyoruz?" cevabını vermişti.
Evanjelistler, 11 Eylül olaylarının sorumlusu olarak Müslümanları gördükleri için, İslam'ı küresel tehdit olarak kabul etmektedirler. Görüşlerini şöyle açıklamaktadırlar: "İslam günümüzde, kötülük sembolü Sovyetlerin yerini almıştır. Müslümanlar, modern çağda şer imparatorluğu ile eşdeğer hale gelmişlerdir." Evanjelist liderlerden Charles Kimball,"İslam, Hıristiyanlığı tehdit eden tek din. Bu bizim bilinçaltımıza işlemiş, kültürümüzde yer almış." diyerek, İslam düşmanlığının asıl kaynağını da açıklamaktadır. (Arka kapaktan)
Filistin lideri Mahmud Abbas, Başkan Bush ile 2003 yılında bir araya geldiğinde Abbas'a şunları söylemişti: "Tanrı, 'George, Afganistan'a git ve teröristlerle savaş!' dedi, yaptım. Ardından, 'George, Irak'a git ve zorbalığı bitir!' dedi, onu da yaptım.' 'Tanrı, Filistinlilere bir devlet, İsrail'e güvenlik, Ortadoğu'ya da barış getir!' dedi. Ahlaki ve dini bir misyonum var. Bu nedenle size bir Filistin Devleti vereceğim. Tanrı'dan bir görev aldım."
"Eğer sizler bizim şehirlerimizi bombalarsanız," diyordu Usame bin Ladin bir video kaydında, "biz de sizin şehirlerinizi bombalarız." Irak ve Afganistan'ı işgal edenler, EI Kaide'nin karşılanması hatta üzerinde konuşulması bile mümkün olmayan talepleri olduğunu, bu kişilerin Batılı hayat biçimine ve özgürlüğe karşı duydukları nefretle hareket ettiklerini savundular. Aslında radikal İslamcıları asıl rahatsız eden şey, Batılı hükümetlerin izlediği politikalar ve özellikle de Irak ve Afganistan'daki Batılı askerlerin varlığıdır. Bin Ladin kendisine sorulan "Batı'dan nefret mi ediyorsunuz?" sorusuna karşılık olarak, "Peki Batı'dan nefret ediyorsak, neden İsveç'e saldırmıyoruz?" cevabını vermişti.
Evanjelistler, 11 Eylül olaylarının sorumlusu olarak Müslümanları gördükleri için, İslam'ı küresel tehdit olarak kabul etmektedirler. Görüşlerini şöyle açıklamaktadırlar: "İslam günümüzde, kötülük sembolü Sovyetlerin yerini almıştır. Müslümanlar, modern çağda şer imparatorluğu ile eşdeğer hale gelmişlerdir." Evanjelist liderlerden Charles Kimball,"İslam, Hıristiyanlığı tehdit eden tek din. Bu bizim bilinçaltımıza işlemiş, kültürümüzde yer almış." diyerek, İslam düşmanlığının asıl kaynağını da açıklamaktadır. (Arka kapaktan)