Kendimi bildim bileli hep, “İstiyorum, istiyorum!” diye söyleniyorum fakat şimdiye kadar istediklerimin hiçbiri olmadı. Ateş sandığım bir parçaya elimi dokundurur dokundurmaz kül olduğunu duydum ve ürperdim, güneşi gözlerimin çipili içine sıkıştırmaya uğraşırken gece kalın ve karanlık zırhını kafama geçirerek beni sersem etti. İçimde henüz uçmamış beyaz bir güvercin vardı, uçurmak istediğim ilk gün, avucumda tüylerinden başka bir şey kalmadı. Beni kim anlayacak diye üzülüyorum. (16.04.1931)
Bu kitaptaki mektuplar okuyucuya neler verebilir? Mektup türünün hayatımızdan silinmek üzere olduğu bugünlerde mektubun beraberinde taşıdığı heyecanı, hayat sahnelerini, aile bağlarını yeniden hatırlatmaz mı acaba? - Prof. Dr. İnci Enginün
Kendimi bildim bileli hep, “İstiyorum, istiyorum!” diye söyleniyorum fakat şimdiye kadar istediklerimin hiçbiri olmadı. Ateş sandığım bir parçaya elimi dokundurur dokundurmaz kül olduğunu duydum ve ürperdim, güneşi gözlerimin çipili içine sıkıştırmaya uğraşırken gece kalın ve karanlık zırhını kafama geçirerek beni sersem etti. İçimde henüz uçmamış beyaz bir güvercin vardı, uçurmak istediğim ilk gün, avucumda tüylerinden başka bir şey kalmadı. Beni kim anlayacak diye üzülüyorum. (16.04.1931)
Bu kitaptaki mektuplar okuyucuya neler verebilir? Mektup türünün hayatımızdan silinmek üzere olduğu bugünlerde mektubun beraberinde taşıdığı heyecanı, hayat sahnelerini, aile bağlarını yeniden hatırlatmaz mı acaba? - Prof. Dr. İnci Enginün