#smrgKİTABEVİ Fanilik Üzerine Düşünceler: Tolstoy'dan Primo Levi'ye -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Edebiyat / İnceleme
ISBN-10:
9786055029487
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Poyzan Şahiner
Stok Kodu:
1199187139
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
224 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Çeviren:
Akın Terzi
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,80
Havale/EFT ile: 152,10
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199187139
573183
Fanilik Üzerine Düşünceler: Tolstoy'dan Primo Levi'ye -
Fanilik Üzerine Düşünceler: Tolstoy'dan Primo Levi'ye - #smrgKİTABEVİ
156.80
Leo Tolstoy, Thomas Mann, Franz Kafka, Virginia Woolf, Albert Camus, Giorgio Bassani, J. M. Coetzee ve Primo Levi…

Victor Brombert, ölümü ve faniliğimizi, çeşitli siyasi ve kültürel bağlamlar içinde sekiz büyük yazarın eserlerinde arıyor. Tolstoy ve Thomas Mann'da bireyin fanilikle mücadelesini ortaya koyarken, Bassani ve Primo Levi'de toplumsal bir felaket olarak kültürlerin ölümünü aktarıyor. Woolf ve Camus'nün anlatılarında aldatıcı bir kurtuluş vaadi olarak sunulan ölüm, Coetzee'nin sayfalarında vahşet karşısında duyulan derin bir utanç olarak işleniyor.

Fanilik Üzerine Düşünceler bir edebiyat eleştirisinin ötesinde, faniliğin izlerini irdeleyerek bizi hayatta olmanın anlamıyla yüzleştiriyor.

"Belki de bütün düşünce ve sanat eylemi kaynağını dolaylı olarak fanilikten alıyordur. Bu noktada bir kez daha, doğrulanması mümkün olmasa da, André Malraux'nun insanı heyecanlandıran esrarengiz sözleri geliyor akla; mağarasının taş duvarına bizon çizen ilk insan, hem kendisinin hem de bizonun fani olduğunun farkındadır, ama aynı zamanda bu ilk sanatçı, fani hayvanı tasvir etmenin bir bakıma 'hiçliğimizi yadsımak' anlamına geldiğini de sezmiş gibidir."

Leo Tolstoy, Thomas Mann, Franz Kafka, Virginia Woolf, Albert Camus, Giorgio Bassani, J. M. Coetzee ve Primo Levi…

Victor Brombert, ölümü ve faniliğimizi, çeşitli siyasi ve kültürel bağlamlar içinde sekiz büyük yazarın eserlerinde arıyor. Tolstoy ve Thomas Mann'da bireyin fanilikle mücadelesini ortaya koyarken, Bassani ve Primo Levi'de toplumsal bir felaket olarak kültürlerin ölümünü aktarıyor. Woolf ve Camus'nün anlatılarında aldatıcı bir kurtuluş vaadi olarak sunulan ölüm, Coetzee'nin sayfalarında vahşet karşısında duyulan derin bir utanç olarak işleniyor.

Fanilik Üzerine Düşünceler bir edebiyat eleştirisinin ötesinde, faniliğin izlerini irdeleyerek bizi hayatta olmanın anlamıyla yüzleştiriyor.

"Belki de bütün düşünce ve sanat eylemi kaynağını dolaylı olarak fanilikten alıyordur. Bu noktada bir kez daha, doğrulanması mümkün olmasa da, André Malraux'nun insanı heyecanlandıran esrarengiz sözleri geliyor akla; mağarasının taş duvarına bizon çizen ilk insan, hem kendisinin hem de bizonun fani olduğunun farkındadır, ama aynı zamanda bu ilk sanatçı, fani hayvanı tasvir etmenin bir bakıma 'hiçliğimizi yadsımak' anlamına geldiğini de sezmiş gibidir."

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat