İtalya'da Mussolini'nin iktidara gelmesi ve Avrupa başta olmak üzere bütün dünyada faşizm tehlikesinin belirmesiyle birlikte faşizmin doğru bir tahlili, ona karşı mücadelenin doğru temellere oturtulması açısından büyük önem taşımaktaydı. Yeni bir olgu olarak faşizm, kimilerine göre küçük burjuvazinin bir başkaldırısı, kimilerine göre ise sınıflar üstü bir diktatörlüktü.
İşte bu kosullarda Dimitrov, faşizmin, diktatörlük heveslisi bir kişinin çılgınlığı sonucunda ortaya çıkmış tesadüfi bir olgu değil, tekelci burjuva egemenliğinin bir biçimi olduğunu ortaya koyarak kavram karmaşasına son verdi. Ayni zamanda savaşa ve faşizme karşı birleşik cephe sorunlarını da açıklığa kavuşturdu. Faşizmin en kanlı çeşidi olan, dünyayı kanlı bir savaşa sürükleyen Alman tipi faşizm, Sovyetler Birliği'nin ve halkların mücadelesi sonucu 8 Mayıs 1945'te yenilgiye uğratıldı. Emperyalizmin yoğunlaşan saldırılarına baktığımızda faşizmin bir bütün olarak ortadan kalktığını ya da faşizm tehlikesinin bertaraf edildiğini söylemek mümkün mü? Dünyayı yeniden paylaşmak için aralarında kıyasıya mücadele yürüten tekellerin işçi sınıfına ve halklara yönelik saldırıları, faşizmin güncel bir tehlike olmaya devam ettiğini göstermektedir. Dimitrov'un eseri günümüz olaylarının daha acık bir perspektifle kavranması bakımından da özel bir önem kazanmıştır.
İtalya'da Mussolini'nin iktidara gelmesi ve Avrupa başta olmak üzere bütün dünyada faşizm tehlikesinin belirmesiyle birlikte faşizmin doğru bir tahlili, ona karşı mücadelenin doğru temellere oturtulması açısından büyük önem taşımaktaydı. Yeni bir olgu olarak faşizm, kimilerine göre küçük burjuvazinin bir başkaldırısı, kimilerine göre ise sınıflar üstü bir diktatörlüktü.
İşte bu kosullarda Dimitrov, faşizmin, diktatörlük heveslisi bir kişinin çılgınlığı sonucunda ortaya çıkmış tesadüfi bir olgu değil, tekelci burjuva egemenliğinin bir biçimi olduğunu ortaya koyarak kavram karmaşasına son verdi. Ayni zamanda savaşa ve faşizme karşı birleşik cephe sorunlarını da açıklığa kavuşturdu. Faşizmin en kanlı çeşidi olan, dünyayı kanlı bir savaşa sürükleyen Alman tipi faşizm, Sovyetler Birliği'nin ve halkların mücadelesi sonucu 8 Mayıs 1945'te yenilgiye uğratıldı. Emperyalizmin yoğunlaşan saldırılarına baktığımızda faşizmin bir bütün olarak ortadan kalktığını ya da faşizm tehlikesinin bertaraf edildiğini söylemek mümkün mü? Dünyayı yeniden paylaşmak için aralarında kıyasıya mücadele yürüten tekellerin işçi sınıfına ve halklara yönelik saldırıları, faşizmin güncel bir tehlike olmaya devam ettiğini göstermektedir. Dimitrov'un eseri günümüz olaylarının daha acık bir perspektifle kavranması bakımından da özel bir önem kazanmıştır.