Fatiha Suresi, Konevi'ye göre, Tanrı-alem ilişkilerini özetleyen en uygun metindir. Dolayısıyla bu eseri, klasik anlamda bir sure tefsiri olarak görmek yerine, Vücud-ı Mutlak olan Hakkın, belirli varlık mertebelerinde eşyayı izhar etmesinin ana fikrini oluşturduğu Tanrı-alem arasındaki ilişkileri yorumlama imkanı veren bir metin olarak görmek gerekir.
Konevi, Fatiha Suresi'ni ilahi ve kevni bütün hakikatleri ve hakikatler arası ilişkileri özetleyen bir sure olarak görür. Şöyle demektedir: “Hak, sureti itibariyle büyük olan ilk alemi, isimlerinin ve Kalem-i Esma'ya (Kalem-i a'la) tevdi edilmiş ilminin nispetlerinin suretlerini taşıyan bir kitap yapmıştır; suretiyle küçük alem olan insan-ı kamil ise, isim ve müsemma/isimlendirilen mertebelerini birleştiren “orta” bir kitap; aziz Kuranı ise, mahlukun Hakkın sureti üzerinde yaratıldığının açıklayıcısı yapmıştır, böylelikle yaratılışındaki gizem ve suret ve mertebesinin sırrı kendisiyle ortaya çıkar. Aziz Kur'an, insan ile zuhur eden kemalin özelliklerinin açıklayıcı nüshası olmuştur. Fatiha suresi ise, Kur'an'ın eksiksiz ve noksansız nüshasıdır. Bütün tali nüshalar, ilkinin muhtasarı oldukları gibi, aynı şekilde Fatiha Suresi de, ulvi nüshaların sonuncusu olmuştur.” (Arka Kapak'tan)
Fatiha Suresi, Konevi'ye göre, Tanrı-alem ilişkilerini özetleyen en uygun metindir. Dolayısıyla bu eseri, klasik anlamda bir sure tefsiri olarak görmek yerine, Vücud-ı Mutlak olan Hakkın, belirli varlık mertebelerinde eşyayı izhar etmesinin ana fikrini oluşturduğu Tanrı-alem arasındaki ilişkileri yorumlama imkanı veren bir metin olarak görmek gerekir.
Konevi, Fatiha Suresi'ni ilahi ve kevni bütün hakikatleri ve hakikatler arası ilişkileri özetleyen bir sure olarak görür. Şöyle demektedir: “Hak, sureti itibariyle büyük olan ilk alemi, isimlerinin ve Kalem-i Esma'ya (Kalem-i a'la) tevdi edilmiş ilminin nispetlerinin suretlerini taşıyan bir kitap yapmıştır; suretiyle küçük alem olan insan-ı kamil ise, isim ve müsemma/isimlendirilen mertebelerini birleştiren “orta” bir kitap; aziz Kuranı ise, mahlukun Hakkın sureti üzerinde yaratıldığının açıklayıcısı yapmıştır, böylelikle yaratılışındaki gizem ve suret ve mertebesinin sırrı kendisiyle ortaya çıkar. Aziz Kur'an, insan ile zuhur eden kemalin özelliklerinin açıklayıcı nüshası olmuştur. Fatiha suresi ise, Kur'an'ın eksiksiz ve noksansız nüshasıdır. Bütün tali nüshalar, ilkinin muhtasarı oldukları gibi, aynı şekilde Fatiha Suresi de, ulvi nüshaların sonuncusu olmuştur.” (Arka Kapak'tan)