#smrgSAHAF Fatih'in Tarihi ( Tarih-i Ebül Feth) -
Tarih-i Ebul Feth'in, ikisi Topkapı Sarayı Revan Kütüphanesinde, biri de Ayasofya Kütüphanesinde olmak üzere üç nüshası vardır. Her üçü de gayet güzel nesih hattı ile yazılmıştır. Üçünün de aynı devirde yazıldığı, kâğıtlarından tezhiplerinden anlaşılmaktadır. Her üç nüsha ufak kıtada ve hacmen birbirine eşit denecek ölçüdedir.
Devrin tarihî olaylarına ışık tuttuğu kadar, edebî nesrine gayet güzel bir örnek teşkil eden bu kitabı, Mehmed Akif Bey, her üç nüshasını da karşılaştırarak ve Revan Kütüphanesi'ndeki nüshasını esas tutarak Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası'nda aynen yayınlamıştır. Bu kitabımız da Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası neşrini esas almak suretiyle neşre hazırlanmıştır.
Onbeşinci yüzyılın ikinci yarısı Osmanlıcasına, Arapça ve Farsça kelime ve terkiplerin hâkimiyeti Tarih-i Ebul Feth de kendisini çok kuvvetle hissettirmektedir. Hattâ yazar kitabında sanat yapmak gayesi ile içinde pek az Türkçe kelime bulunan Arapça ve Farsça metinlere hayli fazla yer vermiştir. Bu sebeple sadeleştirme işleminde serbest hareket edilerek tarihi olaylarla hiç alâkası olmayan bazı kısımlar ve mukaddimeler kitaba alınmamıştır.
Sadeleştirme işlemi yapılırken kitabın içinde geçen Anadolu Türkçesine ait kelimelere, tarihî ve askerî tabirlere geniş yer verilmiş ve bunun için kitabın arkasına bir lügatçe ilâve olunmuştur. Ayrıca Tursun Bey, Tarih-i Ebul Feth'de nesirle anlattığı olayları pekiştirmek gayesi ile kitabına birçok nazım parçası almıştır. Bunların bir kısmı Farsça ve Arapça bir kısmı ise Osmanlıca'dır. Devrine ve Tursun Bey'in üslûbuna örnek vermek maksadıyla tarihî olaylara ışık tutan, onları besleyen ve az da olsa edebî değer taşıyanları kitaba almayı uygun buldum. -AHMET TEZBAŞAR (Sunuş'tan)
Tarih-i Ebul Feth'in, ikisi Topkapı Sarayı Revan Kütüphanesinde, biri de Ayasofya Kütüphanesinde olmak üzere üç nüshası vardır. Her üçü de gayet güzel nesih hattı ile yazılmıştır. Üçünün de aynı devirde yazıldığı, kâğıtlarından tezhiplerinden anlaşılmaktadır. Her üç nüsha ufak kıtada ve hacmen birbirine eşit denecek ölçüdedir.
Devrin tarihî olaylarına ışık tuttuğu kadar, edebî nesrine gayet güzel bir örnek teşkil eden bu kitabı, Mehmed Akif Bey, her üç nüshasını da karşılaştırarak ve Revan Kütüphanesi'ndeki nüshasını esas tutarak Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası'nda aynen yayınlamıştır. Bu kitabımız da Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası neşrini esas almak suretiyle neşre hazırlanmıştır.
Onbeşinci yüzyılın ikinci yarısı Osmanlıcasına, Arapça ve Farsça kelime ve terkiplerin hâkimiyeti Tarih-i Ebul Feth de kendisini çok kuvvetle hissettirmektedir. Hattâ yazar kitabında sanat yapmak gayesi ile içinde pek az Türkçe kelime bulunan Arapça ve Farsça metinlere hayli fazla yer vermiştir. Bu sebeple sadeleştirme işleminde serbest hareket edilerek tarihi olaylarla hiç alâkası olmayan bazı kısımlar ve mukaddimeler kitaba alınmamıştır.
Sadeleştirme işlemi yapılırken kitabın içinde geçen Anadolu Türkçesine ait kelimelere, tarihî ve askerî tabirlere geniş yer verilmiş ve bunun için kitabın arkasına bir lügatçe ilâve olunmuştur. Ayrıca Tursun Bey, Tarih-i Ebul Feth'de nesirle anlattığı olayları pekiştirmek gayesi ile kitabına birçok nazım parçası almıştır. Bunların bir kısmı Farsça ve Arapça bir kısmı ise Osmanlıca'dır. Devrine ve Tursun Bey'in üslûbuna örnek vermek maksadıyla tarihî olaylara ışık tutan, onları besleyen ve az da olsa edebî değer taşıyanları kitaba almayı uygun buldum. -AHMET TEZBAŞAR (Sunuş'tan)