#smrgKİTABEVİ Felsefe Tarihi Cilt 8: XX. Yüzyıl: Felsefeler ve Bilimleri CİLTLİ - 2024
Editör:
Kapak Tasarım:
Adnan Elmasoğlu
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Felsefe
ISBN-10:
6253891541
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
328 renkli resimli
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Leyla Tonguç Basmacı
Kapak Türü:
Sert Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
465,65
Havale/EFT ile:
451,68
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199233746
620678
https://www.simurgkitabevi.com/felsefe-tarihi-cilt-8-xx-yuzyil-felsefeler-ve-bilimleri-ciltli-2024
Felsefe Tarihi Cilt 8: XX. Yüzyıl: Felsefeler ve Bilimleri CİLTLİ - 2024 #smrgKİTABEVİ
465.65
Bilim tarihi, XX. yüzyılın başlarından itibaren felsefe, sosyoloji ve tarih araştırmalarının farklı bakış açılarıyla şekillenmiştir. Bu kapsamda, söz konusu disiplinin kriterleri kadar bilimin ve tarihinin sosyal ve siyasi sonuçları da hararetli tartışmalara konu olmuştur. Bilim tarihi ayrıca, genelde bilimin ne olması gerektiği konusunda “güçlü” tezlerin sınanabileceği ayrıcalıklı bir alan olarak da algılanır. Büyük Fransız tarihçi Alexandre Koyré ise bilim tarihinin, matematiksel türden büyük kavramsal tablolar üzerindeki çalışmaların tarihi olduğunu öne sürer.
XX. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte bir yanda bilimsel çevrelerin temsilcileri ve Yeni Pozitivizmin etkisi altındaki filozoflar, diğer yanda postmodernizmin ve Heidegger sonrası çağdaş bilim ve teknoloji eleştirmenleri arasındaki fikir ayrılıkları metodolojik yaklaşımların sayısını giderek arttırır.
Günümüzde tartışma konusu olan epistemolojik önerilerin çokluğu ise bilimsel teorilerin inşa ve aktarım sürecinin bir parçası olan mantıksal ve dilsel mekanizmaların, psikolojik ve sosyal boyutların dikkatli bir tarifini sunmanın ne kadar zor olduğunu göstermektedir.
XX. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte bir yanda bilimsel çevrelerin temsilcileri ve Yeni Pozitivizmin etkisi altındaki filozoflar, diğer yanda postmodernizmin ve Heidegger sonrası çağdaş bilim ve teknoloji eleştirmenleri arasındaki fikir ayrılıkları metodolojik yaklaşımların sayısını giderek arttırır.
Günümüzde tartışma konusu olan epistemolojik önerilerin çokluğu ise bilimsel teorilerin inşa ve aktarım sürecinin bir parçası olan mantıksal ve dilsel mekanizmaların, psikolojik ve sosyal boyutların dikkatli bir tarifini sunmanın ne kadar zor olduğunu göstermektedir.
Bilim tarihi, XX. yüzyılın başlarından itibaren felsefe, sosyoloji ve tarih araştırmalarının farklı bakış açılarıyla şekillenmiştir. Bu kapsamda, söz konusu disiplinin kriterleri kadar bilimin ve tarihinin sosyal ve siyasi sonuçları da hararetli tartışmalara konu olmuştur. Bilim tarihi ayrıca, genelde bilimin ne olması gerektiği konusunda “güçlü” tezlerin sınanabileceği ayrıcalıklı bir alan olarak da algılanır. Büyük Fransız tarihçi Alexandre Koyré ise bilim tarihinin, matematiksel türden büyük kavramsal tablolar üzerindeki çalışmaların tarihi olduğunu öne sürer.
XX. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte bir yanda bilimsel çevrelerin temsilcileri ve Yeni Pozitivizmin etkisi altındaki filozoflar, diğer yanda postmodernizmin ve Heidegger sonrası çağdaş bilim ve teknoloji eleştirmenleri arasındaki fikir ayrılıkları metodolojik yaklaşımların sayısını giderek arttırır.
Günümüzde tartışma konusu olan epistemolojik önerilerin çokluğu ise bilimsel teorilerin inşa ve aktarım sürecinin bir parçası olan mantıksal ve dilsel mekanizmaların, psikolojik ve sosyal boyutların dikkatli bir tarifini sunmanın ne kadar zor olduğunu göstermektedir.
XX. yüzyılın son çeyreğiyle birlikte bir yanda bilimsel çevrelerin temsilcileri ve Yeni Pozitivizmin etkisi altındaki filozoflar, diğer yanda postmodernizmin ve Heidegger sonrası çağdaş bilim ve teknoloji eleştirmenleri arasındaki fikir ayrılıkları metodolojik yaklaşımların sayısını giderek arttırır.
Günümüzde tartışma konusu olan epistemolojik önerilerin çokluğu ise bilimsel teorilerin inşa ve aktarım sürecinin bir parçası olan mantıksal ve dilsel mekanizmaların, psikolojik ve sosyal boyutların dikkatli bir tarifini sunmanın ne kadar zor olduğunu göstermektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.