Felsefelogos Dergisi 2016 / 3 - Dosya: Günümüzde Aydınlama - Sayı: 62

Hazırlayan:
Sinan Özbek
Stok Kodu:
1199193969
Boyut:
15x24
Sayfa Sayısı:
231 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
0,00
1199193969
579987
Felsefelogos Dergisi  2016 / 3 - Dosya: Günümüzde Aydınlama - Sayı: 62
Felsefelogos Dergisi 2016 / 3 - Dosya: Günümüzde Aydınlama - Sayı: 62
0.00
Hiç kuşkusuz, modern siyasetin odağında iki devrim var: Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi. Her iki devrim sürerken özne, öznenin eylemi ve bu doğrultuda kurulan aklın siyasal yargılarının evrensel karaktere sahip olup olmaması tartışması yapılıyor. Önyargılara karşı savaş, dinsel tolerans, özgürleşme arayışı, bir yurttaş hakkı olarak eğitim, tüm topluma yayılan yurttaşlık hakları, kamu yararı ve kamusal ödev gibi konularsa devrimlerle ilişkili yeni tartışma başlıkları. Bu tartışmaların yürütüldüğü döneme Aydınlanma çağı deniyor.

Burada başlayan tartışmalar on dokuz ve yirminci yüzyılın önemli filozof ve düşünürlerince derinleştirildi. Hegel, Marx, Nietzsche, Weber, Adorno ve Horkheimer, Arendt, Habermas, Foucault gibi filozoflar önemli görüşler üretti.

Şimdi ilerlemeye "Aydınlanmacı sınırlar konulabilir mi?" sorusunun güçlü bir şekilde yeniden sorulması gerekiyor. Bahsi geçen muhtemel sınır normatif ve/veya pratik ilişkiler düzeyinde nereden geçmektedir? Habermas'ın cumhuriyet, kapitalizm ve kültür tartışmaları, Arendt'in siyasal eylem, siyasal yargı gücü ve kötülük tartışmaları, Ranciere'nin ilkelere dayalı siyasal ve demokrasi konusundaki analizleri "aklı ilerlemeye kurban etmeden özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşama"nın ya da bir anlamda "Günümüzde Aydınlanma"nın kavramsal çerçevesini ortaya koyan girişimleri olarak okunamaz mı?

Benzer şekilde kötülüğün böylesine sıradan bir hal almaya başladığı, seküler kavrayış ile özgürlükler arasındaki ilişkinin gün geçtikçe muğlaklaştığı, kapitalist ekonominin eşitlik ve özgürlüğü birbirinden ayrı kategoriler olarak düşünmeyi bir ilke haline getirdiği günümüzde söz konusu sorunun değerinde herhangi azalma olmadığı açıktır. Bu sorulardan hareketle Aydınlanma çağının sorularını, yeniden ve bugünkü koşullara uygun şekilde gündeme taşımanın verimli olacağını düşündük.

Hiç kuşkusuz, modern siyasetin odağında iki devrim var: Amerikan Devrimi ve Fransız Devrimi. Her iki devrim sürerken özne, öznenin eylemi ve bu doğrultuda kurulan aklın siyasal yargılarının evrensel karaktere sahip olup olmaması tartışması yapılıyor. Önyargılara karşı savaş, dinsel tolerans, özgürleşme arayışı, bir yurttaş hakkı olarak eğitim, tüm topluma yayılan yurttaşlık hakları, kamu yararı ve kamusal ödev gibi konularsa devrimlerle ilişkili yeni tartışma başlıkları. Bu tartışmaların yürütüldüğü döneme Aydınlanma çağı deniyor.

Burada başlayan tartışmalar on dokuz ve yirminci yüzyılın önemli filozof ve düşünürlerince derinleştirildi. Hegel, Marx, Nietzsche, Weber, Adorno ve Horkheimer, Arendt, Habermas, Foucault gibi filozoflar önemli görüşler üretti.

Şimdi ilerlemeye "Aydınlanmacı sınırlar konulabilir mi?" sorusunun güçlü bir şekilde yeniden sorulması gerekiyor. Bahsi geçen muhtemel sınır normatif ve/veya pratik ilişkiler düzeyinde nereden geçmektedir? Habermas'ın cumhuriyet, kapitalizm ve kültür tartışmaları, Arendt'in siyasal eylem, siyasal yargı gücü ve kötülük tartışmaları, Ranciere'nin ilkelere dayalı siyasal ve demokrasi konusundaki analizleri "aklı ilerlemeye kurban etmeden özgür yurttaşlar olarak bir arada yaşama"nın ya da bir anlamda "Günümüzde Aydınlanma"nın kavramsal çerçevesini ortaya koyan girişimleri olarak okunamaz mı?

Benzer şekilde kötülüğün böylesine sıradan bir hal almaya başladığı, seküler kavrayış ile özgürlükler arasındaki ilişkinin gün geçtikçe muğlaklaştığı, kapitalist ekonominin eşitlik ve özgürlüğü birbirinden ayrı kategoriler olarak düşünmeyi bir ilke haline getirdiği günümüzde söz konusu sorunun değerinde herhangi azalma olmadığı açıktır. Bu sorulardan hareketle Aydınlanma çağının sorularını, yeniden ve bugünkü koşullara uygun şekilde gündeme taşımanın verimli olacağını düşündük.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat