#smrgKİTABEVİ Feminist Felsefe - 2023
Editör:
Eylem Yenisoy Şahin
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257906890
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
280
Basım Yeri:
Bursa
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
140,00
Havale/EFT ile:
135,80
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199217799
604415
https://www.simurgkitabevi.com/feminist-felsefe-2023
Feminist Felsefe - 2023 #smrgKİTABEVİ
140.00
Feminist Felsefe başlığının cüretkâr olduğunun farkındayım. “Felsefe”ye böyle bir ön adın eklenmesi başka herhangi bir ön adın sınırlayıcılığının aksine ona hakiki anlamda kapsayıcı bir statü kazandırma maksadı taşımaktadır. Olympe de Gouges, Mary Wollstonecraft ve özellikle Simone de Beauvoir'dan beri feminist teorisyenlerin ortaya çıkardığı hakikat, felsefenin iddia edilenin aksine genel ya da evrensel kavramlar aracılığıyla düşünmemiş olmasıdır. Her sözde-evrensel kavram ya da sav kasıtlı ya da kasıtsız biçimde içermeyi başaramadığı ya da tikeldeki genellemeden kaçan sonsuzluğun zorunlu bir sonucu olarak dışladığı unsurlarla karşı karşıya kalır. Önce feminist aktivistlerin sonra teorisyenlerin bize gösterdiği şey başta “insan” kavrayışı olmak üzere felsefedeki bu evrensellik iddiasının sahteliğidir işte. Bugüne dek felsefenin biricik aracı olan “akıl”; cinsiyete, bedene, yaşama kör hatta kendi aracılığıyla içselleştirilmiş ve sistemleştirilmiş ayrımcılığa kör “akıl”, bu unsurlara karşı duyarlı hale gelmek zorundadır. Belki o gün sadece “felsefe” demek yeterli olacaktır
Feminist Felsefe başlığının cüretkâr olduğunun farkındayım. “Felsefe”ye böyle bir ön adın eklenmesi başka herhangi bir ön adın sınırlayıcılığının aksine ona hakiki anlamda kapsayıcı bir statü kazandırma maksadı taşımaktadır. Olympe de Gouges, Mary Wollstonecraft ve özellikle Simone de Beauvoir'dan beri feminist teorisyenlerin ortaya çıkardığı hakikat, felsefenin iddia edilenin aksine genel ya da evrensel kavramlar aracılığıyla düşünmemiş olmasıdır. Her sözde-evrensel kavram ya da sav kasıtlı ya da kasıtsız biçimde içermeyi başaramadığı ya da tikeldeki genellemeden kaçan sonsuzluğun zorunlu bir sonucu olarak dışladığı unsurlarla karşı karşıya kalır. Önce feminist aktivistlerin sonra teorisyenlerin bize gösterdiği şey başta “insan” kavrayışı olmak üzere felsefedeki bu evrensellik iddiasının sahteliğidir işte. Bugüne dek felsefenin biricik aracı olan “akıl”; cinsiyete, bedene, yaşama kör hatta kendi aracılığıyla içselleştirilmiş ve sistemleştirilmiş ayrımcılığa kör “akıl”, bu unsurlara karşı duyarlı hale gelmek zorundadır. Belki o gün sadece “felsefe” demek yeterli olacaktır
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.