Böyle bir ailede yetişen Ferhunde Erkin, savaş yıllarında başladığı piyano derslerini İstanbul'da da sürdürür.
İşgal altındaki bu şehirde henüz 11 yaşındayken kardeşi ile birlikte ilk konserini verir. Yurt dışında da eğitim alır. Tüm birikim ve yeteneğini, Cumhuriyet Türkiye'sinde eğitmek ve öğretmek için esirgemeden kullanır. Hem iyi bir eğitmen hem de iyi bir konser piyanisti olarak müziğe önemli katkılarda bulunur.
Bu değerli katkıları nedeniyle 1999'da Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Onur Ödülü Altın Madalyası ile ödüllendirilir.
Onunki, taşıdığı yaşam sevinci, çok yönlü birikimleri ve yetenekleri ile parıldayan bir yaşamdır tuşlar arasında...
Bu kitapta Ferhunde Erkin'in değerli öğrencilerinden Filiz Ali tarafından kaleme alınan bu yaşamı bulacaksınız. (Arka kapaktan)
Böyle bir ailede yetişen Ferhunde Erkin, savaş yıllarında başladığı piyano derslerini İstanbul'da da sürdürür.
İşgal altındaki bu şehirde henüz 11 yaşındayken kardeşi ile birlikte ilk konserini verir. Yurt dışında da eğitim alır. Tüm birikim ve yeteneğini, Cumhuriyet Türkiye'sinde eğitmek ve öğretmek için esirgemeden kullanır. Hem iyi bir eğitmen hem de iyi bir konser piyanisti olarak müziğe önemli katkılarda bulunur.
Bu değerli katkıları nedeniyle 1999'da Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Onur Ödülü Altın Madalyası ile ödüllendirilir.
Onunki, taşıdığı yaşam sevinci, çok yönlü birikimleri ve yetenekleri ile parıldayan bir yaşamdır tuşlar arasında...
Bu kitapta Ferhunde Erkin'in değerli öğrencilerinden Filiz Ali tarafından kaleme alınan bu yaşamı bulacaksınız. (Arka kapaktan)