#smrgKİTABEVİ Fikret Mualla - Yalnız ve Yaralı Bir Hayat = A Lonely and Wounded Life - 2020
Türk resim tarihinde “Paris Ekolü” olarak nitelenen dönemin sıra dışı fırçası; Avni Arbaş, Hakkı Anlı, Albert Bitran, Hale Asaf, Abidin Dino, Nejad Melih Devrim, Remzi Paşa, Mübin Orhon gibi imzalar ile aynı “ekol”de anılan; bohem ve sıra dışı ömrü ile de kayıtlara geçen Fikret Muallâ Saygı, kayıtlara geçmiş ve belgelenmiş eserleri, dostlarına yazdığı mektuplar, özel eşyaları, kendi yazdıkları, dostlarının onunla ilgili yazdıkları ve bugüne kadar hiç yayımlanmayan görselleri ile bu çalışmada…
Muallâ resimlerinin konularını, çoğunlukla kahveler, sirkler ve sokaklar gibi, Paris yaşamının gündelik ayrıntıları oluşturuyor. İçinde yaşadığı bohem çevrenin insanını resmine konu olarak alan Muallâ, daha çok guvaş tekniğine yakınlık duyup, bu teknikle çok hızlı çalışabilmiş olmakla birlikte, yağlıboyayı da suluboya ve guvaşı kullandığı ustalıkla kullanmasıyla tanınıyor. Akademik ve eleştirel çevrelerde ise, resmin kuramsal sorunları üzerine çalışmalar gerçekleştirmeyen sanatçının, çağdaş akımlara katılmadığı görüşü, ağır basıyor. Oysa Akademisyenler bunu düşünürken, Türk resminin efsanevi ismi Fikret Muallâ, bu görüşün çok dışında ismini dünya resim tarihine çoktan altın harflerle yazdırmıştır.
İşte bu aykırı insanın bu güne kadar yayımlanmış en kapsamlı albümü elinizin altında…
Türk resim tarihinde “Paris Ekolü” olarak nitelenen dönemin sıra dışı fırçası; Avni Arbaş, Hakkı Anlı, Albert Bitran, Hale Asaf, Abidin Dino, Nejad Melih Devrim, Remzi Paşa, Mübin Orhon gibi imzalar ile aynı “ekol”de anılan; bohem ve sıra dışı ömrü ile de kayıtlara geçen Fikret Muallâ Saygı, kayıtlara geçmiş ve belgelenmiş eserleri, dostlarına yazdığı mektuplar, özel eşyaları, kendi yazdıkları, dostlarının onunla ilgili yazdıkları ve bugüne kadar hiç yayımlanmayan görselleri ile bu çalışmada…
Muallâ resimlerinin konularını, çoğunlukla kahveler, sirkler ve sokaklar gibi, Paris yaşamının gündelik ayrıntıları oluşturuyor. İçinde yaşadığı bohem çevrenin insanını resmine konu olarak alan Muallâ, daha çok guvaş tekniğine yakınlık duyup, bu teknikle çok hızlı çalışabilmiş olmakla birlikte, yağlıboyayı da suluboya ve guvaşı kullandığı ustalıkla kullanmasıyla tanınıyor. Akademik ve eleştirel çevrelerde ise, resmin kuramsal sorunları üzerine çalışmalar gerçekleştirmeyen sanatçının, çağdaş akımlara katılmadığı görüşü, ağır basıyor. Oysa Akademisyenler bunu düşünürken, Türk resminin efsanevi ismi Fikret Muallâ, bu görüşün çok dışında ismini dünya resim tarihine çoktan altın harflerle yazdırmıştır.
İşte bu aykırı insanın bu güne kadar yayımlanmış en kapsamlı albümü elinizin altında…