İki amacımız vardı. Birincisi, temel sinema tekniklerini -mizansen, sinematografi, kurgu ve ses- net bir şekilde ve baştan sona tanımlamayı, Onun da ötesinde, daha önceki kitapların yapmayı denememiş olduğu bir şeyi yapmayı istedik. Öğrencilere bir filmin biçiminin ve yapısının nasıl anlaşılacağını göstermeyi arzuladık. Amaç, yalnızca tek tek sahneleri değil filmlerin bütününü analiz etmekti. Film aracının farklı tekniklerinin filmin daha geniş bağlamı içinde nasıl işlev gördüğünü göstermeyi istedik.
Bu hedeflere ulaşmak için, eleştirmenlerin ve kuramcıların bizden önce söylediklerini özetlemenin ötesine geçmeye çalıştık. Kuşkusuz önemli düşünürleri ihmal edemezdik. Ancak filmleri inceledikçe, filmin birçok önemli yanına uzun süreden beri dikkat edilmemiş olduğunu daha fazla anladık. Sentezden daha fazla sını yapmak, yenilik getirmek zorundaydık.
Bazen bir disiplinin tarihinde ilk olarak ortaya çıkan inceleme kitapları orijinal bir çalışmayı ortaya çıkarır ve Film Sanatı bunu yapmayı amaçlıyor. Örneğin, film kurgusunun daha önce sistematik olarak asla sunulmamış bir olanaklar alanını barındırdığını anladık. Benzer biçimde, hiç kimse bir filmin kullanabileceği çeşitli biçimleri incelemeye çalışmamıştı. Neredeyse her defasında, anlamadaki boşlukları doldurmaya ve sinemacıların yaptığı yaratıcı tercihlerdeki yeni anlayışları bulmaya çalıştık.
Bu projeye başlamamızdan bu yana geçen otuz yılda, Film Sanatı birkaç kez gözden geçirilmiştir. Bu çalışmayı, onu yararlı bulan sinema hocalarının gereksinimlerine göre düzelttik ve filmlerin yapılma ve izlenme tarzlarındaki değişimlere uygun hale getirmeye çalıştık. İlk baskısı 1979 yılında yayımlandığında, Betamax video bir tüketim nesnesi olarak yeni ortaya çıkıyordu. Günümüzde insanlar filmleri iPod'larında izliyorlar. Bütün bu yıllar boyunca, sinema sanatı temel olarak değişmemiştir. İnternet ve dijital filmler sinemacıların her zaman kullanmış oldukları aynı temel teknikleri ve biçimsel stratejileri kullanıyorlar. Benzer biçimde Film Sanatı'nın hedefi de aynı kalmıştır: bir sanat formu olarak sinemanın temel özelliklerini okuyucuya tanıtmak.
Üç tür okuyucuyu düşünüyoruz. Birincisi, filmleri seven ve onlarla ilgili daha fazlasını öğrenmek isteyen, ilgili genel okurdur. İkincisi, Film Sanatı'nın bir ders kitabı işlevi gördüğü sinemaya giriş dersindeki öğrencidir. Üçüncüsü, burada si nema estetiği üzerine uygun bir taslağı ve uzman düzeyindeki çalışmalar için fikirleri bulabilecek olan daha üst düzeydeki öğrencidir.
Film Sanatı'nın ilk yayımlanışından bu yana, başka bir dizi giriş niteliğindeki ders kitabı yayımlanmıştır. Kitabımızın hâlâ film sanatının en kapsamlı ve sistematik anlatımını sunduğuna inanıyoruz. Ayrıca kitabımız başka yerlerde düşünülmemiş olan yaratıcı olanaklara dair tartışmaları sunuyor. Sinema üzerine bilimsel çalışmalarda sık sık Film Sanatı'ndan sinema estetiği üzerine yetkin ve özgün bir kaynak olarak bahsedilmesi bizi mutlu ediyor.
İki amacımız vardı. Birincisi, temel sinema tekniklerini -mizansen, sinematografi, kurgu ve ses- net bir şekilde ve baştan sona tanımlamayı, Onun da ötesinde, daha önceki kitapların yapmayı denememiş olduğu bir şeyi yapmayı istedik. Öğrencilere bir filmin biçiminin ve yapısının nasıl anlaşılacağını göstermeyi arzuladık. Amaç, yalnızca tek tek sahneleri değil filmlerin bütününü analiz etmekti. Film aracının farklı tekniklerinin filmin daha geniş bağlamı içinde nasıl işlev gördüğünü göstermeyi istedik.
Bu hedeflere ulaşmak için, eleştirmenlerin ve kuramcıların bizden önce söylediklerini özetlemenin ötesine geçmeye çalıştık. Kuşkusuz önemli düşünürleri ihmal edemezdik. Ancak filmleri inceledikçe, filmin birçok önemli yanına uzun süreden beri dikkat edilmemiş olduğunu daha fazla anladık. Sentezden daha fazla sını yapmak, yenilik getirmek zorundaydık.
Bazen bir disiplinin tarihinde ilk olarak ortaya çıkan inceleme kitapları orijinal bir çalışmayı ortaya çıkarır ve Film Sanatı bunu yapmayı amaçlıyor. Örneğin, film kurgusunun daha önce sistematik olarak asla sunulmamış bir olanaklar alanını barındırdığını anladık. Benzer biçimde, hiç kimse bir filmin kullanabileceği çeşitli biçimleri incelemeye çalışmamıştı. Neredeyse her defasında, anlamadaki boşlukları doldurmaya ve sinemacıların yaptığı yaratıcı tercihlerdeki yeni anlayışları bulmaya çalıştık.
Bu projeye başlamamızdan bu yana geçen otuz yılda, Film Sanatı birkaç kez gözden geçirilmiştir. Bu çalışmayı, onu yararlı bulan sinema hocalarının gereksinimlerine göre düzelttik ve filmlerin yapılma ve izlenme tarzlarındaki değişimlere uygun hale getirmeye çalıştık. İlk baskısı 1979 yılında yayımlandığında, Betamax video bir tüketim nesnesi olarak yeni ortaya çıkıyordu. Günümüzde insanlar filmleri iPod'larında izliyorlar. Bütün bu yıllar boyunca, sinema sanatı temel olarak değişmemiştir. İnternet ve dijital filmler sinemacıların her zaman kullanmış oldukları aynı temel teknikleri ve biçimsel stratejileri kullanıyorlar. Benzer biçimde Film Sanatı'nın hedefi de aynı kalmıştır: bir sanat formu olarak sinemanın temel özelliklerini okuyucuya tanıtmak.
Üç tür okuyucuyu düşünüyoruz. Birincisi, filmleri seven ve onlarla ilgili daha fazlasını öğrenmek isteyen, ilgili genel okurdur. İkincisi, Film Sanatı'nın bir ders kitabı işlevi gördüğü sinemaya giriş dersindeki öğrencidir. Üçüncüsü, burada si nema estetiği üzerine uygun bir taslağı ve uzman düzeyindeki çalışmalar için fikirleri bulabilecek olan daha üst düzeydeki öğrencidir.
Film Sanatı'nın ilk yayımlanışından bu yana, başka bir dizi giriş niteliğindeki ders kitabı yayımlanmıştır. Kitabımızın hâlâ film sanatının en kapsamlı ve sistematik anlatımını sunduğuna inanıyoruz. Ayrıca kitabımız başka yerlerde düşünülmemiş olan yaratıcı olanaklara dair tartışmaları sunuyor. Sinema üzerine bilimsel çalışmalarda sık sık Film Sanatı'ndan sinema estetiği üzerine yetkin ve özgün bir kaynak olarak bahsedilmesi bizi mutlu ediyor.