#smrgKİTABEVİ Fırtına İkliminde -
Bu kitabı, Nasreddin Hoca'nın heybesi olarak görmek mümkün. Bu heybenin nakışlarında ve gözlerinde insanlık kültürünün, halk yaratıcılığının bize bıraktığı emanetlerden izler var. Kitap, bir canlı tanığın Gezi'de gördüklerine edebi bir boyut kazandırıyor aynı zamanda. Fırtına ikliminde, devrim gündemdedir. “Hiçbir ilaç, hiçbir kür, yaratıcı bir inkılâp heyecanı içinde yaşayan bir memleketin havası kadar insana sıhhat ve şifa veremez.” Yakup Kadri, “Ankara” romanında, böyle yazmıştı. Yeniden bir devrim zembereğine bağlanan Türkiye'nin Haziran havası, tam da böyle bir havaydı. İktidarın zehirli gazlarına, irinli sularına rağmen, dağıtamadığı bir hürriyet, canlanma, ayaklanma havası… Yeni Türkiye'yi kuracak gençlik ve halkın şifalı havası… Şimdi, dünya, çölün fırtınalarını aratmayacak yeni bir devrimci döneme açılıyor. Devrim, emperyalist kapitalizmin otuz yıldır devrimsizleştirmeye ve aynı anlama gelmek üzere, çölleştirmeye mahkûm ettiği ülkelerde yeniden yeşeriyor. Haziran günlerinde Türkiye, bunun haberini vermiştir. Gerisi gelecektir. Fırtına iklimindeyiz. Haziran gençliğinin sürekli haykırdığı gibi, bu daha başlangıç! Geleceği, emekçilere yakışan bir Türkiye'yi ve insanlığı arıyoruz.
Bu kitabı, Nasreddin Hoca'nın heybesi olarak görmek mümkün. Bu heybenin nakışlarında ve gözlerinde insanlık kültürünün, halk yaratıcılığının bize bıraktığı emanetlerden izler var. Kitap, bir canlı tanığın Gezi'de gördüklerine edebi bir boyut kazandırıyor aynı zamanda. Fırtına ikliminde, devrim gündemdedir. “Hiçbir ilaç, hiçbir kür, yaratıcı bir inkılâp heyecanı içinde yaşayan bir memleketin havası kadar insana sıhhat ve şifa veremez.” Yakup Kadri, “Ankara” romanında, böyle yazmıştı. Yeniden bir devrim zembereğine bağlanan Türkiye'nin Haziran havası, tam da böyle bir havaydı. İktidarın zehirli gazlarına, irinli sularına rağmen, dağıtamadığı bir hürriyet, canlanma, ayaklanma havası… Yeni Türkiye'yi kuracak gençlik ve halkın şifalı havası… Şimdi, dünya, çölün fırtınalarını aratmayacak yeni bir devrimci döneme açılıyor. Devrim, emperyalist kapitalizmin otuz yıldır devrimsizleştirmeye ve aynı anlama gelmek üzere, çölleştirmeye mahkûm ettiği ülkelerde yeniden yeşeriyor. Haziran günlerinde Türkiye, bunun haberini vermiştir. Gerisi gelecektir. Fırtına iklimindeyiz. Haziran gençliğinin sürekli haykırdığı gibi, bu daha başlangıç! Geleceği, emekçilere yakışan bir Türkiye'yi ve insanlığı arıyoruz.