"Sürekli ağlıyordum odamda. O zamana kadar hiç ağlamadığım kadar. Yıllarca biriktirdiklerimi bir seferde ağlıyor gibi… Sağanak olmuştu hüzünlerim, içime içime yağıyordu. Ve sanki bu dünyada sadece ben ağlıyordum. Bu işte de yalnız kalmıştım sanki. Herkes ağlasın istiyordum. O soğuk karanlık gecelerde yalnız başıma pencerenin önüne geçip yaşlı gözlerle yağmuru beklerken benimle birlikte etrafımdaki tüm insanlar ve cansız öteberi de ağlasın istiyordum. Keşke ılık bir yağmur yağsa, siyah sokaklara, tozlu çatılara, kaldırımlara, sokak lambalarına ılık bir sonbahar yağmuru yağsa diyordum içimden keşke… Keşke sokak lambaları bile ağlasa…"
"Sürekli ağlıyordum odamda. O zamana kadar hiç ağlamadığım kadar. Yıllarca biriktirdiklerimi bir seferde ağlıyor gibi… Sağanak olmuştu hüzünlerim, içime içime yağıyordu. Ve sanki bu dünyada sadece ben ağlıyordum. Bu işte de yalnız kalmıştım sanki. Herkes ağlasın istiyordum. O soğuk karanlık gecelerde yalnız başıma pencerenin önüne geçip yaşlı gözlerle yağmuru beklerken benimle birlikte etrafımdaki tüm insanlar ve cansız öteberi de ağlasın istiyordum. Keşke ılık bir yağmur yağsa, siyah sokaklara, tozlu çatılara, kaldırımlara, sokak lambalarına ılık bir sonbahar yağmuru yağsa diyordum içimden keşke… Keşke sokak lambaları bile ağlasa…"