#smrgKİTABEVİ Fötr Şapkalı Şıh Cumhuriyet Sekülerleşmesi ve Taşra - 2022
Kitap adını, erken Cumhuriyet döneminde tekkesine "karışılmaması" için şapkayla gezen bir şıhtan alıyor: Fötr Şapkalı Şıh. Bu, o dönemde resmen yasaklı olan dini^ pratiklerin, muhtelif taktiklerle pekala sürdürülmüş olduğuna da işaret ediyor.
İlbey C.N. Özdemirci, çalışmasında, Cumhuriyet'in sekülerleşme siyasetinin hem örgütsel yetersizliği bakımından hayata geçirilemediğini; hem de asıl önemlisi, taşrada çeşitli uyarlama, oyalama veya deyim yerindeyse "çalıyı dolanma" taktikleriyle geçiştirildiğini anlatıyor. Özdemirci, erken Cumhuriyet'in sekülerleşme deneyiminin, "Kemalist iktidar" ile "dindar halk kesimleri" arasında veya "merkez" ile "çevre" arasında uzlaşmaz bir çelişki kalıbıyla anlaşılamayacağı kanısında.
Fötr Şapkalı Şıh, devlet-toplum ilişkilerine taşradan bakmanın analitik olanaklarını ortaya koyması bakımından da önemli. Taşrayı tamamen tabi^ konumda, taşradaki aktörleri tamamen pasif ve güçsüz olarak tasavvur etmenin yanlışlığını gösteriyor. Keza, sekülerleşme bağlamının dışında, genel olarak, popüler gündelik direniş stratejilerine dair değerli bir malzeme sunuyor.
Kitap adını, erken Cumhuriyet döneminde tekkesine "karışılmaması" için şapkayla gezen bir şıhtan alıyor: Fötr Şapkalı Şıh. Bu, o dönemde resmen yasaklı olan dini^ pratiklerin, muhtelif taktiklerle pekala sürdürülmüş olduğuna da işaret ediyor.
İlbey C.N. Özdemirci, çalışmasında, Cumhuriyet'in sekülerleşme siyasetinin hem örgütsel yetersizliği bakımından hayata geçirilemediğini; hem de asıl önemlisi, taşrada çeşitli uyarlama, oyalama veya deyim yerindeyse "çalıyı dolanma" taktikleriyle geçiştirildiğini anlatıyor. Özdemirci, erken Cumhuriyet'in sekülerleşme deneyiminin, "Kemalist iktidar" ile "dindar halk kesimleri" arasında veya "merkez" ile "çevre" arasında uzlaşmaz bir çelişki kalıbıyla anlaşılamayacağı kanısında.
Fötr Şapkalı Şıh, devlet-toplum ilişkilerine taşradan bakmanın analitik olanaklarını ortaya koyması bakımından da önemli. Taşrayı tamamen tabi^ konumda, taşradaki aktörleri tamamen pasif ve güçsüz olarak tasavvur etmenin yanlışlığını gösteriyor. Keza, sekülerleşme bağlamının dışında, genel olarak, popüler gündelik direniş stratejilerine dair değerli bir malzeme sunuyor.