Çoğu kez yaşadığımız günün temel tartışma konularının, geçmişte de tartışılıp tartışılmadığını görmezden geliyoruz. Hâlbuki geçmişin deneyimini hatırlamak bize Ivan Illich'in mirası. Belki de geçmişten bugüne ilerlemeci eğitim mitinin üretmiş olduğu söylemleri anlama çabası, bugünde ürettiklerimizle kurduğumuz diyaloğu gerçekçi kılacak. Geçmişin sorun çözme biçimleri kimi zaman bizlere ilham verecek, kimi zamansa ayna vazifesi görerek refleksif düşünmemizi sağlayacak. Aşağıdaki alıntı, özellikle teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında, geçmişe nazaran daha iyi bir konumda olduğunu düşünen bizlere önemli bir yanıt niteliğinde:
“Fröbel çocukları özellikle kendileri için oluşturulmuş bir ortamda; sıcakkanlı, tatlı, sakin, samimi bir hava içinde yaşatma fikri kuruyor; tarlalar, bahçeler arıyor. Çocuklara çiçekler, faydalı yahut da süs için bitkiler yetiştirmek ve evcil hayvanlar besleme yöntemini öğretmek istiyordu. Fröbel bahçesi bir çocuk topluluğu halini alıyordu ki orada oyunlar, şarkılar eğlence ve sevinci devam ettirmeye hizmet ediyor, çocuğun hayatının ilk dönemlerindeki çalışması adeta bir şiir oluyor, hayali bir ömre benziyordu. Daha doğrusu bu; bin türlü ıstırap ve endişe ile çırpınan hâlihazırdaki toplumda pek nadir olarak ve belki bin türlü problem ile gerçekleştirilecek bir düşünce idi.”
Bu metin 1914'te yazıldı. Yani dünyanın çalkantılı dönemlerine, kan ve gözyaşı ile hatırlanan yıllarına ait. Ancak dönemin çocukları, bugün dört duvar arasında sıkışmış öğretmen ve öğrencilerin hayal bile edemeyeceği öğrenme ortamını o günlerde sadece hayal etmekle kalmadılar, aynı zamanda deneyimlediler.
Eğitim Klasikleri Serisi'nin ilk kitabı olan Fröbel ve Pestalozzi Usullerinde Terbiye ve Talim Dersleri, hatırlama kültürünün bir parçası olmamıza olanak sağlıyor.