Türkiye'de romanlarıyla tanınan Tarık Ali'ye göre, böyle bir “yeni” dünya atmosferinde söz konusu olan şey, medyanın önderliğinde bize yutturulmaya çalışıldığı gibi bir “medeniyetler çatışması” değil, tam tersine bir “fundamentalizmler çatışması”dır; en büyük tehlike ise “baş fundamentalist” Amerikan İmparatorluğu.
Kendini Müslüman olmayan bir Müslümana benzeten Tarık Ali, İslam aleminin içinden bakarak bir tarihsel panorama çizdiği Fundamentalizmler Çatışması adlı bu kitabında, İslam ülkelerinin halklarını kendi yönetimlerini seçmeye, ABD ve Batı'ya karşı kendi kaynaklarına ve kaderlerine sahip çıkmaya ve bunların gerçekleşmesi için de çok acil bir gereklilik olan bir İslami Reformasyon'a çağrı yapıyor. Fundamentalizmler Çatışması bu niteliğiyle, Doğu'nun, mağdurların ve muhaliflerin gözünden bir dünya tarihi olarak da okunabilir.
Türkiye'de romanlarıyla tanınan Tarık Ali'ye göre, böyle bir “yeni” dünya atmosferinde söz konusu olan şey, medyanın önderliğinde bize yutturulmaya çalışıldığı gibi bir “medeniyetler çatışması” değil, tam tersine bir “fundamentalizmler çatışması”dır; en büyük tehlike ise “baş fundamentalist” Amerikan İmparatorluğu.
Kendini Müslüman olmayan bir Müslümana benzeten Tarık Ali, İslam aleminin içinden bakarak bir tarihsel panorama çizdiği Fundamentalizmler Çatışması adlı bu kitabında, İslam ülkelerinin halklarını kendi yönetimlerini seçmeye, ABD ve Batı'ya karşı kendi kaynaklarına ve kaderlerine sahip çıkmaya ve bunların gerçekleşmesi için de çok acil bir gereklilik olan bir İslami Reformasyon'a çağrı yapıyor. Fundamentalizmler Çatışması bu niteliğiyle, Doğu'nun, mağdurların ve muhaliflerin gözünden bir dünya tarihi olarak da okunabilir.