#smrgKİTABEVİ Geç Betik : 27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Anımsamalar - 2021

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Berdan Matbaacılık
Dizi Adı:
Derleme 1
ISBN-10:
6057434203
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Algül Umutlu
Stok Kodu:
1199202889
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
308 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
80,50
Havale/EFT ile: 78,09
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199202889
588963
Geç Betik : 27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Anımsamalar -        2021
Geç Betik : 27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Anımsamalar - 2021 #smrgKİTABEVİ
80.50
Anımsamalar

1970'li yılların başında, yeni bir dünya kurma heyecanıyla kavgaya girmiş¸ bir grup genç¸, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Savcılığı tarafından, tümü¨ emir komuta zincirine bağlı rütbeli askerlerden oluşan bir mahkemenin huzuruna çıkarıldılar. Bütün ülkede, bütün büyük kentler komutanların kurduğu mahkemelerde, işkencelerden geçmiş¸ yüzlerce devrimci genç¸, aydın, sendikacı yargılanıyor, hızla mahkûm ediliyor, zindanlara tıkılıyordu. İzmir'de bu kıyım merkezlerinden biriydi. Emirnamelerle kasaplara et fiyatı dayatan, “sayın muhbir vatandaş¸” terimini tarihe armağan eden sıkıyönetim komutanlığının savcılığı “harıl harıl” çalışıyordu.

O sırada, bu hak ve hukuk öğüten dehşet mekanizmasının karşısında, ilk izlenimde her haliyle güven veren, bilgisi, cesareti ve çalışkanlığıyla olduğu kadar yakışıklılığıyla da dikkat çeken bir avukat, Gültekin Köktürk Suvarlı vardı. Savcılığın bürokratik labirentlerinden, cezaevlerinin her kapısı ayrı engel ve eziyetle sımsıkı kapatılmış¸ kapılarına kadar koşturuyor, bir dosyadan diğerine, bir duruşmadan ötekine geçiyordu. Davasını yüklendiği insanların sorunları yalnızca mahkeme duvarlarıyla sınırlı değildi. Cezaevlerinde sağlık sorunları, yakınlarıyla görüşmeleri, kitaptan giysiye kişisel ihtiyaçları, uzak kentlerden gelen ziyaretçilerin sorunları da Gültekin Köktürk Suvarlı'nın ajandasında kayıtlıydı.

Anımsamalar

1970'li yılların başında, yeni bir dünya kurma heyecanıyla kavgaya girmiş¸ bir grup genç¸, İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Savcılığı tarafından, tümü¨ emir komuta zincirine bağlı rütbeli askerlerden oluşan bir mahkemenin huzuruna çıkarıldılar. Bütün ülkede, bütün büyük kentler komutanların kurduğu mahkemelerde, işkencelerden geçmiş¸ yüzlerce devrimci genç¸, aydın, sendikacı yargılanıyor, hızla mahkûm ediliyor, zindanlara tıkılıyordu. İzmir'de bu kıyım merkezlerinden biriydi. Emirnamelerle kasaplara et fiyatı dayatan, “sayın muhbir vatandaş¸” terimini tarihe armağan eden sıkıyönetim komutanlığının savcılığı “harıl harıl” çalışıyordu.

O sırada, bu hak ve hukuk öğüten dehşet mekanizmasının karşısında, ilk izlenimde her haliyle güven veren, bilgisi, cesareti ve çalışkanlığıyla olduğu kadar yakışıklılığıyla da dikkat çeken bir avukat, Gültekin Köktürk Suvarlı vardı. Savcılığın bürokratik labirentlerinden, cezaevlerinin her kapısı ayrı engel ve eziyetle sımsıkı kapatılmış¸ kapılarına kadar koşturuyor, bir dosyadan diğerine, bir duruşmadan ötekine geçiyordu. Davasını yüklendiği insanların sorunları yalnızca mahkeme duvarlarıyla sınırlı değildi. Cezaevlerinde sağlık sorunları, yakınlarıyla görüşmeleri, kitaptan giysiye kişisel ihtiyaçları, uzak kentlerden gelen ziyaretçilerin sorunları da Gültekin Köktürk Suvarlı'nın ajandasında kayıtlıydı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat