Yazarlık üzerine, mizahla renklenen eğlenceli bir öykü!
Evrensel konuları, sıradan insanların sıradışı halleriyle anlatan, sosyal sorunları güçlü bir mizah dili ve renkli karikatürlerle işleyen Behiç Ak, çocukların gözdesi "Gülümseten Öyküler" dizisinin 10. kitabında, mahalle yaşamı, aile tarihi ve yazarlık üzerine etkileyici bir öykü anlatıyor. Sahipsiz köşke yeni taşınan yazarın izini süren bir çocuk, geçmişe doğru yolculuk yaparken, kendi ideallerini de keşfeder. Yaşamı değişik açılardan algılayabilme ve anlamanın önemini işleyen öykü, gözlem yapmanın bazen deneyimlemekten daha anlamlı olabileceğini düşündürürken, hayal gücüne ve bireysel keşiflere bırakılan payın, yaratıcılığı nasıl körüklediğine dikkati çekiyor. Behiç Ak'ın bu kitabı, çocukları yazmaya ve çizmeye heveslendirdiği ÇizeYaza Öyküler projesine de yeni bir davet niteliğinde. (Bu projeye katılan çalışmalar cizeyaza.tumblr.com adresinde sergilenmektedir.)
Çocukların bahçesinde oyun oynadığı tarihi bir Boğaziçi köşküne bir yazar taşınır. Bütün mahalle, hiç ortalarda görünmeyen Yazar'ın nasıl yaşadığını merak eder: Bir yazar nasıl bu kadar zengin olmuştur? Evde kaç hizmetçi çalıştırıyordur? Yazar, mahalledeki berbere ya da kahveye neden uğramıyordur? Yazar'ın köşkünü keşfetme cesaretini bulan tek kişi, küçük Doğaç'tır. Köşkün merdivenlerini tırmanırken, hem Yazar'ın hem de yazarlığın sırlarını çözmeye başlayacaktır...
Yazarlık üzerine, mizahla renklenen eğlenceli bir öykü!
Evrensel konuları, sıradan insanların sıradışı halleriyle anlatan, sosyal sorunları güçlü bir mizah dili ve renkli karikatürlerle işleyen Behiç Ak, çocukların gözdesi "Gülümseten Öyküler" dizisinin 10. kitabında, mahalle yaşamı, aile tarihi ve yazarlık üzerine etkileyici bir öykü anlatıyor. Sahipsiz köşke yeni taşınan yazarın izini süren bir çocuk, geçmişe doğru yolculuk yaparken, kendi ideallerini de keşfeder. Yaşamı değişik açılardan algılayabilme ve anlamanın önemini işleyen öykü, gözlem yapmanın bazen deneyimlemekten daha anlamlı olabileceğini düşündürürken, hayal gücüne ve bireysel keşiflere bırakılan payın, yaratıcılığı nasıl körüklediğine dikkati çekiyor. Behiç Ak'ın bu kitabı, çocukları yazmaya ve çizmeye heveslendirdiği ÇizeYaza Öyküler projesine de yeni bir davet niteliğinde. (Bu projeye katılan çalışmalar cizeyaza.tumblr.com adresinde sergilenmektedir.)
Çocukların bahçesinde oyun oynadığı tarihi bir Boğaziçi köşküne bir yazar taşınır. Bütün mahalle, hiç ortalarda görünmeyen Yazar'ın nasıl yaşadığını merak eder: Bir yazar nasıl bu kadar zengin olmuştur? Evde kaç hizmetçi çalıştırıyordur? Yazar, mahalledeki berbere ya da kahveye neden uğramıyordur? Yazar'ın köşkünü keşfetme cesaretini bulan tek kişi, küçük Doğaç'tır. Köşkün merdivenlerini tırmanırken, hem Yazar'ın hem de yazarlığın sırlarını çözmeye başlayacaktır...