#smrgSAHAF Geçmişten Günümüze Ermeni Komiteleri ve Terörü ( HINÇAK - TAŞNAK'tan ASALA ve JCSG - ARA'ya ) -
ASALA'nın Suriye'deki karanlık ilişkileri ve bu terör örgütünün açıkladığı ideolojik yapısı, Amerikan kaynaklarınca ‘Ermeni terörünün Sovyetler tarafından desteklendiği' yolundaki görüşlere yol açmaktadır. Türkiye'ye gönderilen silahların büyük bir kısmının Bulgaristan yoluyla girmesi, Sovyetlerin, bu yolla Türkiye'deki terörü destekledikleri yolundaki yorumlara dayanak olmaktadır.
Ermeni terörünün destekçilerini yorumlarken tek yönlü yargılar ile siyasal ve ideolojik saplantıları bir yana bırakmak gerekir.
Ermeni terörünü bütünüyle Sovyetlere bağlamak olayları açıklamaya yetmemektedir. Yetmemektedir, çünkü Ermeni terörünün desteklendiği, hoş görüldüğü ülkeler genellikle NATO ülkeleridir. Bulgaristan kanalı ile Türkiye'ye sokulan silahların büyük çoğunluğu NATO ülkelerinde üretilmektedir. Ermeni propagandası yapmak amacıyla oluşturulan ‘düzmece mahkemeler' Batı ülkelerinde kurulmaktadır. Ermeni anıtları yine bu ülkelerde dikilmektedir. Ermeni soykırımı savları yine bu ülkelerde ders kitaplarına konmakta, sözde soykırım günleri yine bu ülkelerde dinlence günü sayılmaktadır.
Yunanistan'ın Ermenileri desteklemesini, Kıbrıs sorunu ile açıklamak olasıdır. Sovyetlerin Ermenileri desteklemelerini, ‘Bir Varşova Paktı üyesinin NATO üyesi ülkeyi kargaşaya itmek' biçiminde açıklamak da kolaydır. Peki, ortak güvenlik ve ‘kolektif savunma' içinde olduğumuz NATO ülkelerinin bu tutumlarını hangi siyasal ve ideolojik gerekçe ile açıklamak olasıdır?
Bugünkü dost ve müttefik ABD, 1920'lerde ‘Trabzon ve Erzurum'u içine alan ve geri kalan bölgeleri de Kürt devleti olarak İngiliz himayesine bırakmak' istememiş miydi? 1920'de ABD Kongresi, Anadolu topraklarında kurulacak bir Ermeni devletine yapılacak 757 milyon dolarlık Amerikan yardımını görüşmemiş miydi? Amerikalılar Ermenilere silah ve cephane göndermemişler miydi?
Ve bütün bunlar gizli belgelerle kanıtlanmamış mıydı? …
Uğur Mumcu, “Terör toplantısı…”, Cumhuriyet, 18.04.1984
ASALA'nın Suriye'deki karanlık ilişkileri ve bu terör örgütünün açıkladığı ideolojik yapısı, Amerikan kaynaklarınca ‘Ermeni terörünün Sovyetler tarafından desteklendiği' yolundaki görüşlere yol açmaktadır. Türkiye'ye gönderilen silahların büyük bir kısmının Bulgaristan yoluyla girmesi, Sovyetlerin, bu yolla Türkiye'deki terörü destekledikleri yolundaki yorumlara dayanak olmaktadır.
Ermeni terörünün destekçilerini yorumlarken tek yönlü yargılar ile siyasal ve ideolojik saplantıları bir yana bırakmak gerekir.
Ermeni terörünü bütünüyle Sovyetlere bağlamak olayları açıklamaya yetmemektedir. Yetmemektedir, çünkü Ermeni terörünün desteklendiği, hoş görüldüğü ülkeler genellikle NATO ülkeleridir. Bulgaristan kanalı ile Türkiye'ye sokulan silahların büyük çoğunluğu NATO ülkelerinde üretilmektedir. Ermeni propagandası yapmak amacıyla oluşturulan ‘düzmece mahkemeler' Batı ülkelerinde kurulmaktadır. Ermeni anıtları yine bu ülkelerde dikilmektedir. Ermeni soykırımı savları yine bu ülkelerde ders kitaplarına konmakta, sözde soykırım günleri yine bu ülkelerde dinlence günü sayılmaktadır.
Yunanistan'ın Ermenileri desteklemesini, Kıbrıs sorunu ile açıklamak olasıdır. Sovyetlerin Ermenileri desteklemelerini, ‘Bir Varşova Paktı üyesinin NATO üyesi ülkeyi kargaşaya itmek' biçiminde açıklamak da kolaydır. Peki, ortak güvenlik ve ‘kolektif savunma' içinde olduğumuz NATO ülkelerinin bu tutumlarını hangi siyasal ve ideolojik gerekçe ile açıklamak olasıdır?
Bugünkü dost ve müttefik ABD, 1920'lerde ‘Trabzon ve Erzurum'u içine alan ve geri kalan bölgeleri de Kürt devleti olarak İngiliz himayesine bırakmak' istememiş miydi? 1920'de ABD Kongresi, Anadolu topraklarında kurulacak bir Ermeni devletine yapılacak 757 milyon dolarlık Amerikan yardımını görüşmemiş miydi? Amerikalılar Ermenilere silah ve cephane göndermemişler miydi?
Ve bütün bunlar gizli belgelerle kanıtlanmamış mıydı? …
Uğur Mumcu, “Terör toplantısı…”, Cumhuriyet, 18.04.1984
