İstanbul'un fethiyle başlayıp 20. yüzyılın başlarına kadar devam eden inşa sürecinde, fiziksel ve fonsiyonel değişimler geçiren hanlardan bir bölümü günümüze kadar ulaşırken, özelikle 19. yüzyıl öncesi hanlarının büyük bir bölümünde, eski hallerinden fazla birşey kaldığı söylenemez. Bizans zamanında da bugünkü Kapalıçarşı bölgesinde bir ticaret bölgesi mevcuttu. 14. yüzyılın ilk yarısında İstanbul'u ziyaret eden Faslı gezgin, İbn-i Battuta'ya göre, bu bölgede her zenaat erbabının kendilerine mahsus yerleri vardı ve her çarşının kapısı geceleri kapanırdı. Daha sonra Türkler tarafından inşa edilen ticari mekanlarla bölgenin bu karakteri daha fazla ortaya çıkarken, ticaret hanları bu bölgeden Haliç kıyılarına kadar yayılarak bir "Hanlar Bölgesi" oluştu.
İstanbul'un fethiyle başlayıp 20. yüzyılın başlarına kadar devam eden inşa sürecinde, fiziksel ve fonsiyonel değişimler geçiren hanlardan bir bölümü günümüze kadar ulaşırken, özelikle 19. yüzyıl öncesi hanlarının büyük bir bölümünde, eski hallerinden fazla birşey kaldığı söylenemez. Bizans zamanında da bugünkü Kapalıçarşı bölgesinde bir ticaret bölgesi mevcuttu. 14. yüzyılın ilk yarısında İstanbul'u ziyaret eden Faslı gezgin, İbn-i Battuta'ya göre, bu bölgede her zenaat erbabının kendilerine mahsus yerleri vardı ve her çarşının kapısı geceleri kapanırdı. Daha sonra Türkler tarafından inşa edilen ticari mekanlarla bölgenin bu karakteri daha fazla ortaya çıkarken, ticaret hanları bu bölgeden Haliç kıyılarına kadar yayılarak bir "Hanlar Bölgesi" oluştu.