#smrgSAHAF Genç Olmak - 80 Yazardan 80 Öykü 2 Cilt TAKIM -

Basıldığı Matbaa:
Promat Matbaası
Dizi Adı:
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Nursel Duruel
Stok Kodu:
1199142440
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
390 + 389 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199142440
528611
Genç Olmak - 80 Yazardan 80 Öykü 2 Cilt TAKIM -
Genç Olmak - 80 Yazardan 80 Öykü 2 Cilt TAKIM - #smrgSAHAF
0.00
Cilt 1: Osman Şahin'den Ahmet Büke'ye
Cilt 2: Hüseyin Rahmi'den Ülkü Tamer'e

“ İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı. Ama öncelikle çocukluk ve ilkgençlik çağlarını sürmekte olan okurlar için. Bu öncelik öykülerin seçiminde de önemli ölçüde belirleyici oldu. ”

Sunuş Çocukluk... ilkgençlik... gençlik... Bu evrelerden birinden diğerine yol alındığını herkes bilir de, o gizemli değişim nasıl gerçekleşir, eşik ne zaman, nasıl atlanır kimse tam olarak yakalayamaz. Sanki her şey bir anda olup bitmiştir. Bir anda çocukluktan yeniyetmeliğe geçilmiştir. Bir anda gençliğe... Gerçekten mi? Yoksa, birike birike gelenlerin taşma noktası, geleceğin kaynağı mıdır gözle görülmeyen elle tutulmayan o oynak eşik? Yazınsal türlerin en genci olan öykü de böyle değil midir? Özgül ağırlığı yüksek bir an'a, bir noktaya, yaşamdan kısa bir kesite odaklanır, o noktaya doğru birikerek akar ve oradan açılarak anlatılmamış olanları sezdirir, söze dökülmemiş olanların okuyanın zihninde bütünlenmesini, kavranmasını sağlar. İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı. Ama öncelikle çocukluk ve ilkgençlik çağlarını sürmekte olan okurlar için. Bu öncelik öykülerin seçiminde de önemli ölçüde belirleyici oldu. Öykülerin dünyasına adım attığınızda sizi ilk olarak akranlarınız karşılayacak. Her biriniz yaşadıklarınız, yaşamakta olduklarınız, acılarınız, sevinçleriniz, meraklarınız, hayallerinizle nasıl tek ve biricik birer evrenseniz onlar da öyle. Tek fark, sizin günümüz dünyasında soluk alıp veriyor olmanız, onlarınsa yazınsal birer varlık olmaları ve hep yaratıcılarının kaleminde hayat buldukları yaşta kalmaları. Yani, her dönemin genciyle akran olmaları, her yeni okurla varlıklarının tazelenerek sürmesi... Kimi öykü kahramanları, dün annenizin babanızın, daha önce onların büyüklerinin akranıydılar; bugün sizin, yarın da çocuklarınızın... Her biri, içinde yer aldıkları öykünün zamanını, koşullarını ve kendi yaşam serüvenlerini taşıyorlar bizlere. Her biri çocuk olmanın, yeniyetmeliğin, gençliğin ortak yanlarıyla birlikte kendi yaşamlarındaki biricikliği katıyorlar hayatımıza. Bir başka deyişle, sınırlarımızı aşmamızı, belki de aklımızın ucundan bile geçmeyecek başka hayatlarla tanışmamızı, o hayatları yaşıyormuşçasına duyumsamamızı sağlıyor, algılarımızı keskinleştiriyor, düşüncemizi ışıtıyor, ufkumuzu genişletiyorlar. Öykü türünün estetik olanaklarıyla keşfetme heyecanımızı kamçılıyor, hayallerimizi besliyorlar. Öyküler, yazarlarının doğum tarihine göre sıralandı. 19. yüzyılda doğan ve öykü türünün bizdeki ilk örneklerini veren yazarlardan Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Halit Ziya Uşaklıgil'in öyküleriyle başlayan seçki, 1970 doğumlu Murat Yalçın ve Ahmet Büke'nin öyküleriyle sona eriyor. Zamandizinsel sıralamanın size dolaylı yoldan iki önemli yararı olacak: Birincisi, seksen öykünün tamamını okuyup bitirdiğinizde öykücülüğümüzün gelişim çizgisi hakkında azımsanmayacak ölçüde fikir edinmiş olduğunuzu fark edeceksiniz. Buna koşut olarak dildeki değişimi, sadeleşmeyi, göreceksiniz. Öykülerin orijinal halleri bu nedenle korundu. Baştaki öyküleri okurken belki biraz zorlanacaksınız, sözlüğe bakma gereksinimi duyacaksınız, ama öyküden alacağınız tat bu zahmetinizi fazlasıyla karşılayacak. İkincisi ise, yaklaşık yüz yirmi yıllık bir zaman dilimindeki önemli toplumsal değişimlerin yanı sıra, gündelik hayatımızda, alışkanlıklarımızda, algı dünyamızda oluşan farklılaşmayı öykülerimize yansıdığı ölçüde göreceksiniz. İmgeleminizde, yeniden harmanlanacak zaman haritaları, insan manzaraları oluşacak. Daha da özelleştirerek söylersek, toplumumuzda çocuk olmanın, genç olmanın öykülerde karşılık bulan tarihçesi de diyebiliriz bu ikincisine. Öykülerin yazılış nedenleri, çıkış noktaları bu olmasa da... Yazarların kısa yaşamöykülerinde yapıtlarının tümüne değil, ağırlıklı olarak öykü kitaplarına yer verildi. Öyle umuyoruz ki, okuyacağınız her öykü, o yazarın kitaplarındaki öykülere ve diğer yapıtlarına götürecek, sizleri. Elbette, bu seçkide yer almayan, ama öykücülüğümüze önemli katkıları olan farklı kuşaklardan başka yazarların yapıtlarına da... Böylece, her seçki gibi belli sınırları olan bu seçkiyi kendi seçimlerinizle aşmış olacaksınız.

Cilt 1: Osman Şahin'den Ahmet Büke'ye
Cilt 2: Hüseyin Rahmi'den Ülkü Tamer'e

“ İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı. Ama öncelikle çocukluk ve ilkgençlik çağlarını sürmekte olan okurlar için. Bu öncelik öykülerin seçiminde de önemli ölçüde belirleyici oldu. ”

Sunuş Çocukluk... ilkgençlik... gençlik... Bu evrelerden birinden diğerine yol alındığını herkes bilir de, o gizemli değişim nasıl gerçekleşir, eşik ne zaman, nasıl atlanır kimse tam olarak yakalayamaz. Sanki her şey bir anda olup bitmiştir. Bir anda çocukluktan yeniyetmeliğe geçilmiştir. Bir anda gençliğe... Gerçekten mi? Yoksa, birike birike gelenlerin taşma noktası, geleceğin kaynağı mıdır gözle görülmeyen elle tutulmayan o oynak eşik? Yazınsal türlerin en genci olan öykü de böyle değil midir? Özgül ağırlığı yüksek bir an'a, bir noktaya, yaşamdan kısa bir kesite odaklanır, o noktaya doğru birikerek akar ve oradan açılarak anlatılmamış olanları sezdirir, söze dökülmemiş olanların okuyanın zihninde bütünlenmesini, kavranmasını sağlar. İçinde seksen yazardan seksen öykünün yer aldığı iki ciltlik Genç Olmak, öykü türünün ele avuca sığmaz kıvraklığından, devingenliğinden zevk alan tüm okurlar için hazırlandı. Ama öncelikle çocukluk ve ilkgençlik çağlarını sürmekte olan okurlar için. Bu öncelik öykülerin seçiminde de önemli ölçüde belirleyici oldu. Öykülerin dünyasına adım attığınızda sizi ilk olarak akranlarınız karşılayacak. Her biriniz yaşadıklarınız, yaşamakta olduklarınız, acılarınız, sevinçleriniz, meraklarınız, hayallerinizle nasıl tek ve biricik birer evrenseniz onlar da öyle. Tek fark, sizin günümüz dünyasında soluk alıp veriyor olmanız, onlarınsa yazınsal birer varlık olmaları ve hep yaratıcılarının kaleminde hayat buldukları yaşta kalmaları. Yani, her dönemin genciyle akran olmaları, her yeni okurla varlıklarının tazelenerek sürmesi... Kimi öykü kahramanları, dün annenizin babanızın, daha önce onların büyüklerinin akranıydılar; bugün sizin, yarın da çocuklarınızın... Her biri, içinde yer aldıkları öykünün zamanını, koşullarını ve kendi yaşam serüvenlerini taşıyorlar bizlere. Her biri çocuk olmanın, yeniyetmeliğin, gençliğin ortak yanlarıyla birlikte kendi yaşamlarındaki biricikliği katıyorlar hayatımıza. Bir başka deyişle, sınırlarımızı aşmamızı, belki de aklımızın ucundan bile geçmeyecek başka hayatlarla tanışmamızı, o hayatları yaşıyormuşçasına duyumsamamızı sağlıyor, algılarımızı keskinleştiriyor, düşüncemizi ışıtıyor, ufkumuzu genişletiyorlar. Öykü türünün estetik olanaklarıyla keşfetme heyecanımızı kamçılıyor, hayallerimizi besliyorlar. Öyküler, yazarlarının doğum tarihine göre sıralandı. 19. yüzyılda doğan ve öykü türünün bizdeki ilk örneklerini veren yazarlardan Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Halit Ziya Uşaklıgil'in öyküleriyle başlayan seçki, 1970 doğumlu Murat Yalçın ve Ahmet Büke'nin öyküleriyle sona eriyor. Zamandizinsel sıralamanın size dolaylı yoldan iki önemli yararı olacak: Birincisi, seksen öykünün tamamını okuyup bitirdiğinizde öykücülüğümüzün gelişim çizgisi hakkında azımsanmayacak ölçüde fikir edinmiş olduğunuzu fark edeceksiniz. Buna koşut olarak dildeki değişimi, sadeleşmeyi, göreceksiniz. Öykülerin orijinal halleri bu nedenle korundu. Baştaki öyküleri okurken belki biraz zorlanacaksınız, sözlüğe bakma gereksinimi duyacaksınız, ama öyküden alacağınız tat bu zahmetinizi fazlasıyla karşılayacak. İkincisi ise, yaklaşık yüz yirmi yıllık bir zaman dilimindeki önemli toplumsal değişimlerin yanı sıra, gündelik hayatımızda, alışkanlıklarımızda, algı dünyamızda oluşan farklılaşmayı öykülerimize yansıdığı ölçüde göreceksiniz. İmgeleminizde, yeniden harmanlanacak zaman haritaları, insan manzaraları oluşacak. Daha da özelleştirerek söylersek, toplumumuzda çocuk olmanın, genç olmanın öykülerde karşılık bulan tarihçesi de diyebiliriz bu ikincisine. Öykülerin yazılış nedenleri, çıkış noktaları bu olmasa da... Yazarların kısa yaşamöykülerinde yapıtlarının tümüne değil, ağırlıklı olarak öykü kitaplarına yer verildi. Öyle umuyoruz ki, okuyacağınız her öykü, o yazarın kitaplarındaki öykülere ve diğer yapıtlarına götürecek, sizleri. Elbette, bu seçkide yer almayan, ama öykücülüğümüze önemli katkıları olan farklı kuşaklardan başka yazarların yapıtlarına da... Böylece, her seçki gibi belli sınırları olan bu seçkiyi kendi seçimlerinizle aşmış olacaksınız.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat