#smrgKİTABEVİ Geraylar ve Osmanlılar : Kırım Hanlık Hânedânının Osmanlı Devleti'ndeki Hikâyesi CİLTLİ - 2022

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
İmak Ofset
Dizi Adı:
Kültür Serisi 1023
ISBN-10:
6254082924
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
İplik Dikişli
Stok Kodu:
1199203177
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
1088 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Ivory Kağıt
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
670,00
Havale/EFT ile: 649,90
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199203177
589409
Geraylar ve Osmanlılar : Kırım Hanlık Hânedânının Osmanlı Devleti'ndeki Hikâyesi CİLTLİ -        2022
Geraylar ve Osmanlılar : Kırım Hanlık Hânedânının Osmanlı Devleti'ndeki Hikâyesi CİLTLİ - 2022 #smrgKİTABEVİ
670.00
Üç buçuk yüzyıl Kırım Hanlığı'nın başında bulunan Geray hânedânı Cengiz Han'a istinat edilen kökeni ile İslâm âleminin meşruiyeti en tartışılmaz hükümdarlık soylarından birisidir. Geraylar kökenleri itibarıyla kendilerini daima Altın Orda İmparatorluğu'nun vârisleri olarak tanımlamakta ve bu durum diplomatik açıdan da kabul görmekteydi. Geray hânedânı bütünüyle kendine has ve köklü geleneklere, kimliğe ve hiyerarşiye sahipti.

1475'ten itibaren Kırım Hanlığı ile Osmanlı Devleti arasında himaye yahut tâbilik bağı kuruldu. Bu tarihten itibaren, gerek Kırım Hanlığı gerekse Geray hânedânı Osmanlı Devleti nezdinde çok önemli bir konuma sahip oldu. Geray ve Osmanlı hânedânları arasında da özel bir ilişki ve karşılıklı etkileşim ortaya çıktı. Hatta kriz anlarında Gerayların Osmanlıların yegâne taht alternatifi olduğu iddiaları sık sık dile getirildi.

Böylelikle kurulan bağlar iki devletin yakın ilişkilerinin de ötesine geçti. Bu süreç içinde, Geray hânedânının pek çoğu peyderpey Osmanlı topraklarında iskân edilmeye başlandı ve müteakip yüzyıllarda sayısı belirlenemeyecek kadar çok Geray, Osmanlı topraklarında yaşadı ve orada öldü. Bilhassa, Kırım'ın 1783'te Rusya'nın eline geçmesini müteakip Geray hânedânının Kırım'daki erkek mensuplarının büyük çoğunluğu Osmanlı Devleti'ne göç etmeye mecbur kalırken, bir kısmı da Kuzey Kafkasya'ya yerleşti. Osmanlı Devleti'ndeki Geraylar Rumeli'nde kendilere ait ya da tahsis edilmiş bulunan geniş çiftliklerde yaşamışlardır. Rumeli'ndeki Geraylar, Osmanlı Devleti'nin fevkalâde karışık bu dönemlerinde bazen ülke ölçeğinde, bazen de mahallî çapta gayet kayda değer roller üstlenmişlerdir. Bunun yanı sıra, Kırım Hanlığı'nın yıkılmasından sonra dahi Gerayların Osmanlı ordusunda özellikle Kırım Tatarlarından müteşekkil birliklere kumandanlık yaptıkları görülmektedir. Kuzey Kafkasya'ya yerleşen Geraylar ise bu bölgede önce Osmanlı, daha sonra da Rusya hâkimiyeti altında çok önemli roller oynamışlardır.

Çok zengin arşiv malzemesine ve 200'e yakın yerleşim yerinde saha araştırmalarına dayanan bu çalışma, Geray hânedânının temel özelliklerine ve onların Osmanlı Devleti'ndeki ilginç, ancak şimdiye kadar hemen hiçbir monografiye konu olmamış olan hikâyelerine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Buna bağlı olarak, bir yandan Geray sülâlesi mensuplarının yerleştikleri Osmanlı Devleti ve toplumu içinde üstlendikleri rolleri ortaya koymak, öte yandan günümüz Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan devletleri sınırları dâhilinde bulunan bu arazide Gerayların ikamet yerlerini belirleyerek onlardan kalan izleri göstermek de bu kitabın temel yönelişlerindendir.

Üç buçuk yüzyıl Kırım Hanlığı'nın başında bulunan Geray hânedânı Cengiz Han'a istinat edilen kökeni ile İslâm âleminin meşruiyeti en tartışılmaz hükümdarlık soylarından birisidir. Geraylar kökenleri itibarıyla kendilerini daima Altın Orda İmparatorluğu'nun vârisleri olarak tanımlamakta ve bu durum diplomatik açıdan da kabul görmekteydi. Geray hânedânı bütünüyle kendine has ve köklü geleneklere, kimliğe ve hiyerarşiye sahipti.

1475'ten itibaren Kırım Hanlığı ile Osmanlı Devleti arasında himaye yahut tâbilik bağı kuruldu. Bu tarihten itibaren, gerek Kırım Hanlığı gerekse Geray hânedânı Osmanlı Devleti nezdinde çok önemli bir konuma sahip oldu. Geray ve Osmanlı hânedânları arasında da özel bir ilişki ve karşılıklı etkileşim ortaya çıktı. Hatta kriz anlarında Gerayların Osmanlıların yegâne taht alternatifi olduğu iddiaları sık sık dile getirildi.

Böylelikle kurulan bağlar iki devletin yakın ilişkilerinin de ötesine geçti. Bu süreç içinde, Geray hânedânının pek çoğu peyderpey Osmanlı topraklarında iskân edilmeye başlandı ve müteakip yüzyıllarda sayısı belirlenemeyecek kadar çok Geray, Osmanlı topraklarında yaşadı ve orada öldü. Bilhassa, Kırım'ın 1783'te Rusya'nın eline geçmesini müteakip Geray hânedânının Kırım'daki erkek mensuplarının büyük çoğunluğu Osmanlı Devleti'ne göç etmeye mecbur kalırken, bir kısmı da Kuzey Kafkasya'ya yerleşti. Osmanlı Devleti'ndeki Geraylar Rumeli'nde kendilere ait ya da tahsis edilmiş bulunan geniş çiftliklerde yaşamışlardır. Rumeli'ndeki Geraylar, Osmanlı Devleti'nin fevkalâde karışık bu dönemlerinde bazen ülke ölçeğinde, bazen de mahallî çapta gayet kayda değer roller üstlenmişlerdir. Bunun yanı sıra, Kırım Hanlığı'nın yıkılmasından sonra dahi Gerayların Osmanlı ordusunda özellikle Kırım Tatarlarından müteşekkil birliklere kumandanlık yaptıkları görülmektedir. Kuzey Kafkasya'ya yerleşen Geraylar ise bu bölgede önce Osmanlı, daha sonra da Rusya hâkimiyeti altında çok önemli roller oynamışlardır.

Çok zengin arşiv malzemesine ve 200'e yakın yerleşim yerinde saha araştırmalarına dayanan bu çalışma, Geray hânedânının temel özelliklerine ve onların Osmanlı Devleti'ndeki ilginç, ancak şimdiye kadar hemen hiçbir monografiye konu olmamış olan hikâyelerine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Buna bağlı olarak, bir yandan Geray sülâlesi mensuplarının yerleştikleri Osmanlı Devleti ve toplumu içinde üstlendikleri rolleri ortaya koymak, öte yandan günümüz Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan devletleri sınırları dâhilinde bulunan bu arazide Gerayların ikamet yerlerini belirleyerek onlardan kalan izleri göstermek de bu kitabın temel yönelişlerindendir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat