#smrgKİTABEVİ Gerçi Rum İsek de Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz: Karamanlılar Ve Karamanlıca Edebiyat Üzerine Araştırmalar -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
Dizi Adı:
İnceleme - Araştırma
ISBN-10:
9786053322948
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199172581
Boyut:
15x23
Sayfa Sayısı:
424 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014
Çeviren:
Nazif Bozatlı, Levent Cinemre, Ari Çokona, Herkül
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199172581
558701
Gerçi Rum İsek de Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz: Karamanlılar Ve Karamanlıca Edebiyat Üzerine Araştırmalar -
Gerçi Rum İsek de Rumca Bilmez Türkçe Söyleriz: Karamanlılar Ve Karamanlıca Edebiyat Üzerine Araştırmalar - #smrgKİTABEVİ
0.00
Adını 1896'da basılmış bir şiirin ilk iki dizesinden alan bu kitap, Anadolu tarihinin unutulmuş bir unsurunun ve bu unsurun yeniden hatırlanışının öyküsü…

1924'teki Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi çerçevesinde, Ortodoks kilisesine bağlı oldukları için Yunanistan'a gönderilen, Türkçe konuşan Anadolu Rumları -yani Karamanlılar- ve onların kültürü, yarım yüzyıldan fazla ancak bir avuç uzmanla meraklının ilgisini çekebildi.

Öncü araştırmacılar Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nde, mübadillerle tek tek görüşerek kapsamlı bir sözlü tarih arşivi kurdu.1980'li yıllarda Karamanlılar ve Karamanlıca hem akademik hem de popüler ilgi görmeye başladı.

Evangelia Balta, bilimsel yayınlarıyla bu ilginin büyümesine katkıda bulunanların başında geliyordu. Türkçede ilk kez toplu olarak basılan makaleleri Osmanlı, Türk ve Yunan tarihlerinin bu az bilinen unsurunun tarihine ışık tutuyor: Karamanlı yerleşimlerinin sicil defterlerindeki ev ev, dükkân dükkân dökümleri, buralarda yaşamış insanların dilinden ve kaleminden tanıklıklarla hayat buluyor.

Karamanlıca yayınların satır araları modern bir toplumsal yapının ve ulusal bilincin şekillenmesinin araçları olarak okunuyor. Rumca, Yunanca ve Osmanlı Türkçesi kaynakların birbirini nasıl bütünleyerek tarihe ışık tutabileceği, örnek çalışmalarla gözler önüne seriliyor…

Adını 1896'da basılmış bir şiirin ilk iki dizesinden alan bu kitap, Anadolu tarihinin unutulmuş bir unsurunun ve bu unsurun yeniden hatırlanışının öyküsü…

1924'teki Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi çerçevesinde, Ortodoks kilisesine bağlı oldukları için Yunanistan'a gönderilen, Türkçe konuşan Anadolu Rumları -yani Karamanlılar- ve onların kültürü, yarım yüzyıldan fazla ancak bir avuç uzmanla meraklının ilgisini çekebildi.

Öncü araştırmacılar Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nde, mübadillerle tek tek görüşerek kapsamlı bir sözlü tarih arşivi kurdu.1980'li yıllarda Karamanlılar ve Karamanlıca hem akademik hem de popüler ilgi görmeye başladı.

Evangelia Balta, bilimsel yayınlarıyla bu ilginin büyümesine katkıda bulunanların başında geliyordu. Türkçede ilk kez toplu olarak basılan makaleleri Osmanlı, Türk ve Yunan tarihlerinin bu az bilinen unsurunun tarihine ışık tutuyor: Karamanlı yerleşimlerinin sicil defterlerindeki ev ev, dükkân dükkân dökümleri, buralarda yaşamış insanların dilinden ve kaleminden tanıklıklarla hayat buluyor.

Karamanlıca yayınların satır araları modern bir toplumsal yapının ve ulusal bilincin şekillenmesinin araçları olarak okunuyor. Rumca, Yunanca ve Osmanlı Türkçesi kaynakların birbirini nasıl bütünleyerek tarihe ışık tutabileceği, örnek çalışmalarla gözler önüne seriliyor…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat