#smrgKİTABEVİ Gezi Parkı Destanı -
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
iyi ki olmayacak
hürriyet sanki uzaklardaki bir denizdi
küçük bir bebek gibi
bir uykuda, bir uyanık
ne zaman kendimizi dalgalarına bırakmak istesek
ya yasak, ya karanlık
caddeler meydanlar cenk ateşiyle yanarken
amansız bir sel oldu Gezi'de
genç ve masum bir kalabalık
ağzımda karanlıktan korktuğum günlerden kalma bir ıslık
yazdıklarıma hiçbir şeyin gölgesi düşmesin diye
ağzımda karanlıktan korktuğum günlerden kalma bir ıslık
yazdıklarıma hiçbir şeyin gölgesi düşmesin diye
hem istemeden ihanet etmemek için Gezi'ye
hem de suçüstü yakalanmamak için bu hikayenin vampirlerine
sık sık durup düşünüyorum
bir destanın en alengirli yerinde
Ethem'i, Abdullah'ı, Medeni'yi, Ali İsmail'i,
Mehmet'i rüyamda görüyorum
nasıl can verdiklerini zalimin elinde
hem teslim oluyorum Gezi'nin mucizesine
hem de kaçıp kurtuluyorum her seferinde
----------------
Bu kitap, olayların arka planından başlayarak Gezi Parkı olaylarından; şehrin dillere destan güzelliklerinden; İstanbul'la İstanbullu arasındaki özel bağdan; mevcut iktidar döneminde yapılan, şehrin tarihi ve kültürel değerini aşağı çeken Emek Sineması, üçüncü köprü, kentin silüetini bozan yapılar gibi tamamlanmış ve tamamlanmakta olan projelerden; üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen içyüzü karanlık kalan Hıran Dink cinayetinden; 1 Mayıs 2013'te olan bitenlerden; Gezi Parkı olayları sırasında hepimizin üzülerek tanıklık ettiği orantısız güç kullanımı ve iktidarın bir taraftan ortamı geren, iyiden iyiye kutuplaştıran, yeşili korumak için direnen masum gençleri çapulcu ilan eden tavırlarından, bir taraftan da olup bitenden hiç ummadıkları kadar çetin bir direnişi idrak edip, birçok konuda geri adım mesajları ile ikircikli ve şaşkın tutumlarından; medyanın kişiliksizliğinden ve iktidarla ne denli tahakküm ilişkisi içinde olduğundan; olaylar sırasında ön plana çıkan, bir destanın süsü diyebileceğimiz kırmızılı kadın, siyahlı kadın, Çarşı, duran adam, y kuşağından; olaylarda kaybettiklerimizden; direnişin dünyanın çeşitli yerlerinden bulduğu destekten; olaylar sırasında direnişçilerin unutulmaz yaratıcılıklarıyla ortaya koydukları sanatın, kültürün, özgürlüğün yanında, nüktedan yaklaşımlarından; Pink Floyd konserinden ve son olarak da gökkuşağının renkleriyle boyanan merdivenlerden bahseden bir kurgu ile birbirine bağlı 51 şiirden oluşmaktadır.
Gezi Parkı olayları için çok şey yazıldı, çizildi ve söylendi ama "Gezi Parkı Destanı" bu kitapla vücut buluyor ve kanımızca bir boşluğu dolduruyor.
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
iyi ki olmayacak
hürriyet sanki uzaklardaki bir denizdi
küçük bir bebek gibi
bir uykuda, bir uyanık
ne zaman kendimizi dalgalarına bırakmak istesek
ya yasak, ya karanlık
caddeler meydanlar cenk ateşiyle yanarken
amansız bir sel oldu Gezi'de
genç ve masum bir kalabalık
ağzımda karanlıktan korktuğum günlerden kalma bir ıslık
yazdıklarıma hiçbir şeyin gölgesi düşmesin diye
ağzımda karanlıktan korktuğum günlerden kalma bir ıslık
yazdıklarıma hiçbir şeyin gölgesi düşmesin diye
hem istemeden ihanet etmemek için Gezi'ye
hem de suçüstü yakalanmamak için bu hikayenin vampirlerine
sık sık durup düşünüyorum
bir destanın en alengirli yerinde
Ethem'i, Abdullah'ı, Medeni'yi, Ali İsmail'i,
Mehmet'i rüyamda görüyorum
nasıl can verdiklerini zalimin elinde
hem teslim oluyorum Gezi'nin mucizesine
hem de kaçıp kurtuluyorum her seferinde
----------------
Bu kitap, olayların arka planından başlayarak Gezi Parkı olaylarından; şehrin dillere destan güzelliklerinden; İstanbul'la İstanbullu arasındaki özel bağdan; mevcut iktidar döneminde yapılan, şehrin tarihi ve kültürel değerini aşağı çeken Emek Sineması, üçüncü köprü, kentin silüetini bozan yapılar gibi tamamlanmış ve tamamlanmakta olan projelerden; üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen içyüzü karanlık kalan Hıran Dink cinayetinden; 1 Mayıs 2013'te olan bitenlerden; Gezi Parkı olayları sırasında hepimizin üzülerek tanıklık ettiği orantısız güç kullanımı ve iktidarın bir taraftan ortamı geren, iyiden iyiye kutuplaştıran, yeşili korumak için direnen masum gençleri çapulcu ilan eden tavırlarından, bir taraftan da olup bitenden hiç ummadıkları kadar çetin bir direnişi idrak edip, birçok konuda geri adım mesajları ile ikircikli ve şaşkın tutumlarından; medyanın kişiliksizliğinden ve iktidarla ne denli tahakküm ilişkisi içinde olduğundan; olaylar sırasında ön plana çıkan, bir destanın süsü diyebileceğimiz kırmızılı kadın, siyahlı kadın, Çarşı, duran adam, y kuşağından; olaylarda kaybettiklerimizden; direnişin dünyanın çeşitli yerlerinden bulduğu destekten; olaylar sırasında direnişçilerin unutulmaz yaratıcılıklarıyla ortaya koydukları sanatın, kültürün, özgürlüğün yanında, nüktedan yaklaşımlarından; Pink Floyd konserinden ve son olarak da gökkuşağının renkleriyle boyanan merdivenlerden bahseden bir kurgu ile birbirine bağlı 51 şiirden oluşmaktadır.
Gezi Parkı olayları için çok şey yazıldı, çizildi ve söylendi ama "Gezi Parkı Destanı" bu kitapla vücut buluyor ve kanımızca bir boşluğu dolduruyor.