Ortaçağın boğucu din baskısını da gözler önüne seren Tournier, Jeanne ile Gilles'in hikâyesinde tarihsel ve kutsal metinlerde kalan boşlukları doldurmaya girişiyor.
Sağduyulu Jeanne nasıl olup da, canavarlığıyla isyanını sürdürürken, bir yandan da insanı büyüleyen Gilles'i kendine yoldaş seçmiştir? Tournier tarihçilerin hâlâ yanıt bulamadıkları bu soruya şu karşılığı veriyor: "Gilles, Jeanne'ın etkisiyle canavar olup çıkmamış mıdır? Ermiş olarak başarısızlığa uğraması onu canavara dönüştürmüştür."
Tournier kutsal ve tarihsel metinlerle çelişkiye düşmeden yepyeni bir parıltı kazandırdığı Giles ve Jeanne'ın hikâyesini "alegoriye dönüşmekten" kurtarırken, bizleri de melek-şeytan, cennet-cehennem ikiliği üzerine düşünmeye zorluyor.
Ortaçağın boğucu din baskısını da gözler önüne seren Tournier, Jeanne ile Gilles'in hikâyesinde tarihsel ve kutsal metinlerde kalan boşlukları doldurmaya girişiyor.
Sağduyulu Jeanne nasıl olup da, canavarlığıyla isyanını sürdürürken, bir yandan da insanı büyüleyen Gilles'i kendine yoldaş seçmiştir? Tournier tarihçilerin hâlâ yanıt bulamadıkları bu soruya şu karşılığı veriyor: "Gilles, Jeanne'ın etkisiyle canavar olup çıkmamış mıdır? Ermiş olarak başarısızlığa uğraması onu canavara dönüştürmüştür."
Tournier kutsal ve tarihsel metinlerle çelişkiye düşmeden yepyeni bir parıltı kazandırdığı Giles ve Jeanne'ın hikâyesini "alegoriye dönüşmekten" kurtarırken, bizleri de melek-şeytan, cennet-cehennem ikiliği üzerine düşünmeye zorluyor.